07.01.2013
ZİNCİRSİZ / DJANGO UNCHAINED
( Quentin Tarantino/2012)
Rezervuar Köpekleri 1992’de
gösterime girdiğinde yönetmen Quentin Tarantino aniden tüm dikkatleri üzerine
çekti. 1994’te çektiği Pulp Fiction ile elde ettiği bu şöhreti daha da
parlattı. O günden bu yana çektiği filmler ve yarattığı eklektik biçemle ciddi
bir hayran kitlesi oluşturdu. 2009’da çektiği Soysuzlar Çetesi’nden sonra bu
kez yönetmen karşımıza Zincirsiz’le çıkıyor. Rezervuar Köpekleri, Ucuz Roman,
Soysuzlar Çetesi filmlerinde de olduğu gibi Zincirsiz de katıldığı onlarca
festivalden adaylıklar ve ödüller alarak yoluna devam ediyor. Bunların arasında
5 Oscar adaylığı da var. Bakalım bu adaylıklardan ödülle dönenleri olabilecek
mi? Her zamanki gibi önce filmin konusuna kısaca değinelim. Sonra da detaylar
üzerinde duralım.
Başlarına ödül konan Brittle Kardeşlerin peşine düşen,
Alman ödül avcısı Dr. King Shultz ne yazık ki Brittle Kardeşlerin neye
benzediğini bilmemektedir. Bu nedenle daha önce onlarla çalışmış bir köle
aramaktadır. İşte bu amaç peşinde koşarken karşısına Django çıkar ve Brittle
Kardeşleri bulmasına yardım etmesi halinde Django’ya özgürlüğünü ve 75 Dolar
vereceğini söyler. Böylelikle birlikte çalışmaya başlarlar. Ancak iş yalnızca
Brittle Kardeşleri bulmakla kalmaz. Devamı da gelir. Zaman içinde Django harika
bir silahşöre ve zalim bir ödül avcısına dönüşür; doktorun iş ortağı olur. Üstelik
birlikte yalnızca ödül avcılığı yapmazlar, aynı zamanda Django’nun kayıp
karısını da bulmaya çalışırlar... Öncelikle şunu belirtmeliyim; Zincirsiz gerek
eklektik tür özellikleriyle, gerek oyuncu kadrosuyla kelimenin tam anlamıyla
testosteron kokuyor. Daha açılış sekansında patlayan silahlar, akan litrelerce
kan ve parçalanan bedenler bize nasıl bir film izleyeceğimizin ipuçlarını
veriyor. Aslında Tarantino filmlerini takip edenler için zaten bu bir sürpriz
değil. Şiddeti olağanlaştırmak, bir anlamda şiddet pornografisi yapmak, hatta
şiddeti güldürü malzemesi haline
getirmek Tarantino filmlerinde hep tekrar eden bir durum. Bu koşul Zincirsiz’de
de değişmiyor. Bu kez yönetmen filmdeki erkek yoğunluğunu biraz daha arttırmış.
Film boyunca kadın oyuncu görmek çok zor. Django’nun bulmaya çalıştığı karısı
Broomhilda bile filme çok sonra ve kısa süreli giriyor. İşte tüm bu nedenlerden
dolayı Zincirsiz’i testosteron oranı yüksek bir film olarak tanımlıyorum.
Filmde çok bariz olan durum 1970’lerin Spagetti
Westernlerine yapılan göndermeler. Daha filmin jeneriği akarken seçilen yazı
karakteri ve müzikle ne tarz bir film izleyeceğimizi anlıyoruz. Filmin açılış
sekansındaki yoğunlukta olmasa da film boyunca gözümüze sokularak yapılan zoom
in ve zoom outlar da yine Spagetti Western’lerin alamet-i farikalarından.
Filmin kurgusu da 2 saat 45 dakikalık süreyi katlanılır kılıyor. Film dekor ve
kostüm açısından da izleyiciye keyif verecek nitelikte. Django’nun kendisi için
ilk seçtiği giysi gibi zaman zaman gülümseten tercihler de yapılmış. Filmin görüntü
yönetmenliğini üstlenen Robert Richardson Oscar’da aday olduğu En İyi Görüntü
Yönetmenliğini bence hak etmiş. Ayrıca
kişisel olarak filmin müziklerini zevkle dinledim. Öyle ki filmin tema müziği hala aklımda.
Filmde daha çok kara mizah ardına saklansa da neredeyse didaktik diyebileceğimiz
ırkçılık karşıtı mesajlar dikkat çekiyor. Dolayısıyla, karşımızda eğlenceli bir
seyirlik var belki ama aynı zamanda Tarantino kendi yöntemleriyle ırkçılık
karşıtı mesajlar da veriyor.
Oyunculuklara gelirsek... Bence Jamie Foxx Django karakteri
için çok iyi bir seçim olmuş. Bebek yüzlü Leonardo Di Caprio’yu zalim ruhlu,
dengesiz çiftlik sahibi olarak görmek eğlenceliydi. Yönetmen Quentin Tarantino
da filmde yer alıyor. Ama öyle Hitckcockvari bir görünüp yok olmak değil
onunki. Repliği, sahnesi var ve filmdeki mütevazı varlığını oldukça etkileyici
ve fiyakalı bir çıkışla sonlandırıyor. Ama oyunculuk konusunda bence diş
doktoru King Shultz’u canlandıran Christoph Waltz olağanüstü bir performans
sergiliyor. Waltz’ı film boyunca hayranlıkla izlediğimi itiraf etmeliyim. Bana
göre Zincirsiz yalnızca onun performansını görmek için bile izlenebilir. Dilerim
Waltz’ın bu seneki Oscar adaylığı ödülle sonuçlanır.
Kısaca Quentin Tarantino’nun son filmi Zincirsiz
hayranlarını şaşırtmayacak nitelikte, katliamı çağrıştıran bol ölümlü, bol
kanlı, mizahi ögeler içeren iyi bir seyirlik. Özellikle Tarantino’nun
filmlerinden hoşlananların kaçırmaması gerektiğini düşünüyorum.
Filmin oyuncularını değerlendirmek için nispeten uzunca bir paragraf ayırmış olup da filmdeki en iyi performansın sahibi olduğunu düşündüğüm Samuel L. Jackson'a hiç değinmemenizi yadırgadım.
YanıtlaSil