29.11.2012
EVİM SENSİN (Özcan Deniz 2012)
Eminim sizin de dikkatiniz çekmiştir. 2
Kasım tarihinde vizyona giren son James Bond filmi Skyfall ile Özcan Deniz’in
yönetip oynadığı Evim Sensin arasındaki gişe yarışı üzerine pek çok haber
çıktı. James Bond gibi yerleşik, pazarlaması iyi olan bir yapımın karşısında
bir Türk filminin gişede öne geçmesi dikkate değer bir durum kuşkusuz. Bu
motivasyonla ben de Özcan Deniz’in Güney Koreli yönetmen John H. Lee’nin 2004
yılı yapımı A Moment To Remember’dan uyarladığı Evim Sensin’i görmek istedim.
İşte bu hafta üzerinde konuşacağımız film bu olacak.
Gerçekçi olmak gerek, elbette yönetmenlik, hevesi olan, kendine güvenen
ve maddi desteğe sahip herkesin deneyebileceği bir alan. Bir dönemin arabesk
müzik şarkıcılarının bu konuda oldukça heveskar olduğunu görüyoruz. İbrahim
Tatlıses’in açtığı kapıdan önce Mahzun Kırmızıgül, ardından da Özcan Deniz
ilerledi. İbrahim Tatlıses’in çıkış yaptığı dönemde televizyon dizilerinden çok
şarkılarla uyumlu filmlerde oyunculuk yapmak daha popülerdi. Oyunculuk da yapan
şarkıcılar arasında Ferdi Tayfur, Küçük Emrah ilk aklıma geliverenler. Belleğim
beni yanıltmıyorsa Ferdi Tayfur’un da yönettiği filmler oldu ama İbrahim
Tatlıses bu konuda daha iddialıydı. Mahzun Kırmızıgül ve Özcan Deniz ise televizyon
dizilerinde oyunculuk deneyimi kazandılar ve ardından yönetmenliğe soyundular.
Gişe başarısı adına Mahzun Kırmızıgül hiç de fena olmayan sonuçlar elde etti.
Evim Sensin ise Özcan Deniz’in yönettiği ikinci filmi. Bu arada Özcan Deniz’in
Yeşim Ustaoğlu’nun son filmi Araf’ta da oynadığını anımsayalım. Özcan Deniz’in
yönettiği ilk film Ya Sonra romantik
komedi türünde izleyicisine hoşça vakit geçirtmeyi hedeflemiş bir filmdi.
İçerik, diyalog gibi konularda aksak yönleri olsa da film düzgün çekilmiş bir
filmdi. Bu kez Özcan Deniz bir uyarlamayla karşımızda. Bana kalırsa filme dair
en temel sorun da buradan kaynaklanıyor. Kuşkusuz uyarlama yapmak, yeniden
çekimler sinemada sık sık karşımıza
çıkan uygulamalar. Örneğin, İsveçli yazar Stieg Larsson’ın Millenium üçlemesinin ilki olan Ejderha
Dövmeli kız önce 2009 yılında Danimarka, İsveç ortak yapımı olarak Niels Arden
Oplev tarafından çekilmiş ve ilgi de görmüştü. Ardından David Fincher da
2012’de aynı filmi yeniden çekmişti. Dolayısıyla, biraz önce de söylediğim gibi
bu sık sık başvurulan bir yöntem. Ama uyarlama ve yeniden çevrimlerde eğer çok
bağlayıcı, otantik unsurlar yoksa yönetmen kendi özgür iradesiyle filme yeni
bir yorum katabilir. İşte bu esnekliğe öykü izin verdiği halde Evim Sensin’de
rastlayamıyoruz. Film neredeyse orijinalinin birebir kopyası. Tek farklılığı
karakterlerin isimleri dersek çok da ileri gitmemiş oluruz. Bir çok sahnede
dekor ve çekim planları bile örtüşüyor. Hal böyle olunca da yönetmen Özcan
Deniz’in izine filmed rastlamak olanaksız hale geliyor.
Oyunculuk ve
oyuncu seçimi açısından da baktığımızda original filmle benzerlikler göze
çarpıyor. Hatta Fahriye Evcen orijinal filmdeki karakterden çok daha Uzak Doğulu. Fahriye Evcen’in canlandırdığı Leyla karakterinde sanki bir anime
karakterin parodisini izliyoruz. Özcan Deniz ise kendisine mal ettiği karizma
konusunda hiç tevazu göstermemiş. Gören herkesin çarpıldığı, belinde fallik bir
nesneye dönüştürdüğü alet edevat ve anahtarlarıyla, yürüyen bir erkeklik
temsiline dönüştürmüş kendini. Filme tamamen haksızlık da etmek istemiyorum.
Çekimler düzgün. Ortaya temiz bir iş çıkmış. Ama bu film bize özgü bir film
değil. Bu filmi Türk filmi olarak tanımlamakta güçlük çekiyorum. Bu yanıyla da
başarılı bir yeniden çevrim, başarılı bir uyarlama olduğunu düşünmüyorum.
Görünen o ki benim filme gişe başarısı getiren izleyici kitlesiyle ortak
paydada buluşmam bu film özelinde pek olanaklı değil. Dolayısıyla filmi izleme
konusundaki kararı size bırakıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder