14.05.2013
NEREDESİN SÜPERMAN?
(Karzan Kader/ 2012)
Uzunca bir aradan
sonra yeniden birlikteyiz. Belki burada sinemadan konuşma şansımız olmadı ama
15. Uluslararası Eskişehir Film Festivali sayesinde film dolu 10 gün geçirdik. Tabii
festivalin mutfağında, arkasında pek çok şey yaşandı. Buna dair bir yazıyı da
bloğumda paylaşacağım yakında. Dilerim hepiniz festival boyunca olabildiğince
çok film ve söyleşiyi izleme şansını yakalayabilmişsinizdir. Festivalde yer
alan filmlerin bazıları daha sonra vizyona giriyor biliyorsunuz. Bunlardan biri
de festivalde Dünya Sinemasının Genç Yıldızları bölümünde yer alan ve Karzan Kader imzalı Neredesin Süpermen? 1990'larda
Saddam Hüseyin’in yönetiminden kaçarak İsveç'e sığınan bir Kürt ailenin çocuğu
olan yönetmen Karzan Kader, 2007'de İsveç Ulusal Film Okulu'nda yönetmenlik
bölümünden 2010’da mezun olmuş, mezuniyet filmiyle de Öğrenci Ödülü kazanmış. Match Made In
Heaven (2009), Candybar (2008) ve The Pie Can (2008) adlı kısa
filmler çekmiş. Bekas, vizyondaki adıyla Neredesin Süperman? yönetmenin, The Last Four’dan sonraki ikinci
uzun metraj filmi. Gelin şimdi filmin konusuna ve ardından da diğer ayrıntılarına
değinelim.
Dana ve Zana öksüz ve yetim iki
kardeştir. Geçimlerini ayakkabı boyacılığı yaparak ve onlara sahip çıkan
tanıdıkların yardımlarıyla sağlamaktadırlar. Bir gün şehre Süperman filminin
geldiğini duyarlar. Bilet alacak paraları yoktur ama sonunda dayak yemek
pahasına da olsa filmi gizli saklı izlerler. Süperman’den çok etkilenen bu iki
kardeş Amerika’ya gidip Süperman’i bulmak, kendilerine kötülük edenleri onun
yardımıyla cezalandırmak ve hatta anne babalarını diriltmesini sağlamak
isterler. Ancak Amerika’ya gitmek düşündükleri kadar kolay olmayacaktır... Neredesin
Süperman? konusundan da anlaşılacağı üzere iki küçük çocuğun var oluş
mücadelesi üzerine kurulu. Dönemin Irak devlet başkanı Saddam Hüseyin’in
politikalarının filmdeki en görünen uzantısı yoksulluk. Hiçbir sosyal güvencesi olmayan bu iki çocuk
kelimenin tam anlamıyla günü kurtarmaktadırlar. Çocuklar Süperman’i bulmaya baş
koyduktan sonra ise ülkenin ekonomik koşullarına, askerlerin temsil ettiği
devletin halka muamelesine yönetmenin gözünden tanık oluyoruz. Naif, sevimli
bir hikayeye zaman zaman iç burkan acılar da eşlik ediyor. Buna bir de Dana’nın
ilk aşkını da eklediğimizde ortaya herkesi memnun edecek bir karışım çıkıyor. Dolayısıyla,
Neredesin Süperman? İzleyicisini hem güldüren hem de duygulandıran bir anlatıma
sahip.
Filmde görüntülerin daha çok sarı
ağırlıklı olması Irak’ın bungun sıcağını duyumsamamıza yardımcı oluyor. Filmin
kurgusu düzgün ve akıcı. Kamera hareketli. Çocukların ritmine, hareketliliğiyle
uyumlu. Beyazperdede pek tanık olamadığımız bir coğrafya Irak. Dolayısıyla
seçilmiş mekanların dönemin atmosferini yansıtma yeterliliğini kişisel olarak tartışabilecek
durumda değilim. Ama duyumsadığım şey anlatılan dönemle uyumlu olduğu. Senaryo
da genel olarak iyi. Ancak içinde kimi tutarsızlıklar var. Örneğin Michael
Jackson’ı, nasıl dans ettiğini bilen
çocuklar nasıl olup da Süperman’in arayışına girerler pek anlaşılabilir gibi
değil. Politik olarak da filmin söylemi ortada duruyor. Bir taraftan Amerikan
emperyalizmini ironik biçimde eleştirirken, kendi insanının cehaletini de uydu
antenlerine sırtını dönen yaşlı adam yoluyla eleştiriyor yönetmen. Büyük oranda
iki küçük çocuk üstünde dönen filmin oyunculuk anlamında iyi bir iş olduğunu
söyleyebilirim. Özellikle Zana’yı canlandıran Zamand Taha’ya hayran kaldığımı
söylemeliyim.
Kısaca, Neredesin Süperman? belki tüm
dünyanızı değiştirecek güçte bir film değil ama eğer festivalde kaçırdıysanız
gidip izlemeye değer bir film. Şehrimizde tek salonda oynayan Neredesin
Süperman’i kaçırmayın derim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder