05.04.2012
PAMUK
PRENSESİN MACERALERI: Ayna Ayna Söyle Bana / MIRROR MIRROR (Tarsem Singh/2012)
Bir süredir gerek çocuk edebiyatında, gerekse sinemada
var olan bir eğilim var: Klasik masalların yapıbozumcu biçimde ele alınıp,
günümüze uyarlandığını, kadın ve erkek rollerinin güncellendiğini görüyoruz.
Corry Edwards’ın 2007 yapımı Kırmızı Başlıklı Kız isimli filmi ya da Nathan
Greno - Byron Howard imzalı 2010 yapımı Karmakarışık bu tür filmlere
verebileceğimiz örnekler. Bu tür filmlere bir yenisi eklendi: Pamuk Prensesin
Maceraları: Ayna Ayna Söyle Bana. Filmin yönetmeni Tarsem Singh’ı Hücre,
Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi ve en son geçen sezon vizyona giren
Ölümsüzler’den hatırlayabilirsiniz. Kişisel olarak Ölümsüzler benim için bir
hayal kırıklığıydı. Ama yine de önyargılı olmamak gerektiğini düşünüyorum.
Yönetmenlerin de zaman zaman iniş ve çıkışları olması son derece normal.
Sonuçta, Tarsem Singh’ın ilginç konulara eğilimi olan, fantastik atmosferler
yaratma çabasında bir yönetmen olduğunu söyleyebiliriz. Şimdi gelin Pamuk
Prensesin Maceraları: Ayna Ayna Söyle Bana hakkında konuşalım.
Söz konusu Pamuk
Prenses olunca aslında maceranın ne olduğu da malum oluyor. Küçük yaşta annesiz
ve babasız kalan dünyalar güzeli bir kız çocuğu, dünyanın en güzeli olma uğruna
her şeyi göze alabilen bir üvey anne ve aynı zamanda zalim bir kraliçe ve Pamuk
Prensesi kurtaracak beyaz atlı bir prens ve iyi yürekli yedi cüce. Doğrusunu
söylemek gerekirse Pamuk Prensesin Maceraları: Ayna Ayna Söyle Bana hikayenin
bütün ana karakterlerini içinde barındırıyor ama değiştirerek. Örneğin, Pamuk
Prenses sevimli bir genç kız ama masalda anlatıldığı kadar olağanüstü bir
güzelliğe sahip olduğunu söylemek bana göre zor. Bunun olumlu bir yaklaşım
olduğunu düşünüyorum. Zira güzelliğin idealleştirilmesi izleyici üzerinde
olumsuz bir etkiye sahip. Öte yandan, Pamuk Prensesin babasının onu geleceğin
kraliçesi, ülkeyi yönetecek kişi olarak yetiştirmesi de kayda değer detaylardan
biri. Her ne kadar kötü de olsa kraliçenin de güzelliğin yanı sıra satranç
oynayacak kadar zekaya sahip olması da olumlu bir temsil. Üstelik bu kraliçenin
masaldakinden daha naive ve hatta sevimli olduğunu söyleyebiliriz.
Macera aramak
için arkadaşıyla birlikte yollara düşen prens ise belki de görüp görebileceğimiz
en şaşkın prenslerden biri. Yedi cüceler de alışılagelenin dışındalar. Tamam
Pamuk Prensese yardım ediyorlar ama onları madende çalışan cüceler olarak hayal
etmemenizi öneriyorum. Dolayısıyla, filmde karakterler sabit ama, onlara
getirilen yorumlar oldukça farklı.
Filmin oyuncu
seçimini çok başarılı bulduğumu belirtmeliyim. Başrolleri paylaşan Julia
Roberts, Lilly Collins ve Armie Hammer’ın yanı sıra, deneyimli oyuncular Nathan
Lane, Michael Lerner gibi isimler de doğru verilmiş kararlar olarak öne
çıkıyor. Yönetmen atmosfer yaratırken oldukça ekonomik bir yola gitmiş. Filmde
çok fazla mekan kullanılmıyor. Öykü bir masala dayanmakla birlikte göze batan
bir fantazmaya gitmemiş. Ama bunu bir zayıflık olarak değerlendirmiyorum. Nitekim
örneğin, yeryüzüne inen dev kuklaların parlak bir fikir olduğunu düşünüyorum.
Filmde efektlere de çok fazla yer verilmemiş. Buna karşın anlatmak istediğini
derli toplu aktarabilmiş bana göre. Kostümleri ise hem estetik hem de eğlenceli
bulduğumu söylemeliyim. Filmin içine yerleştirilmiş çağımıza yönelik espriler
ise filmin hedef kitlesinde yetişkinlerin de olduğunu düşündürüyor. Ancak benim
için filmin en eğlenceli kısmı sonu. Ama o konuda size ipucu vermeyeceğim.
Neredeyse abzürdlüğe varan bu son da yine daha çok yetişkin beğenisine yönelik.
Dolayısıyla, kimi esprilerin sofistike yapısı nedeniyle Pamuk Prensesin
Maceraları: Ayna Ayna Söyle Bana belli
bir yaşın altındaki çocuklar için çok uygun olmayabilir.
Kısaca, Pamuk
Prensesin Maceraları: Ayna Ayna Söyle Bana son zamanlarda eğlenerek izlediğim
ender filmlerden biri. Eğer siz de klasik masalların yeni yorumlarından
hoşlanıyorsanız, zaman zaman absürdlük noktasına varan bu filmi zevkle
izleyebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder