12.12.2013
TAMAM MIYIZ? (Çağan Irmak/2013)
Bildiğiniz üzere Çağan Irmak sinemamızın en
üretken yönetmenlerinden biri. 2001 yılında Bana Şans Dile ile başladığı
yönetmenlik kariyerini 2003’te Mustafa Hakkında Herşey ile devam ettirdi. Bu
film ilgi çekmekle birlikte yönetmene şöhret getiren asıl filmi 2005 yılında
yönettiği Babam ve Oğlum oldu. Özellikle izleyicinin duygularına yönelen,
dramatik bir öyküye dayalı bu film, yönetmenin büyük bir çıkış yapmasına yol
açtı. Babam ve Oğlum’u tarihi bir fonda ilerleyen ve gişede çok da başarı
getirmeyen Ulak takip etti. Yönetmenin ikinci büyük çıkışı ise Issız Adam’la
oldu. Genç bir erkeğin, bağlanma sorunları ve fantezilerine odaklı bu film de
yine duygusal bir anlatıma sahipti. Issız Adam’ı Karanlıktakiler, Prensesin
Uykusu, Dedemin İnsanları takip etti. Çağan Irmak’ın televizyon için çalıştığı
projeleri de bulunmakta. Şaşıfelek Çıkmazı, Asmalı Konak, Çemberimde Gül Oya gibi
ses getirmiş işlere imzasını atmış bir yönetmen Çağan Irmak. Şu an vizyonda
olan Tamam mıyız? yönetmenin son filmi. Gelin şimdi hep yaptığımız üzere kısaca
filmin konusuna değinip, ardından filme dair detayları konuşalım.
Temmuz asıl işi
heykeltıraşlık olan ama aynı zamanda çocuk kitaplarına resimler yapıp boyayan
genç bir erkektir. Varsıl bir aileden gelen, babasıyla problemleri olduğunu
anladığımız Temmuz, sevgilisinin terk etmesi nedeniyle bunalıma girer. Bir gün
parkta arkadaşıyla otururken annesi tarafından gezdirilmekte olan engelli bir
gence gözü takılır. Bu genç bir süredir Temmuz’un rüyalarına giren İhsan’dır.
Temmuz bir biçimde bu gençle bağ kurması gerektiğine inanır ve anne oğulun
peşine düşer. Bu iki genç arasında oluşacak olan bağ Temmuz’un da İhsan’ın da
yaşamını değiştirir... Hemen şunu söylemeliyim; karşımızda yine dokunaklı bir
hikaye var. Ancak bu kez yönetmen bu duygusallığı dozunda tutmuş. Yönetmenin
hassas olduğu bazı tema ve konuların bu filmde de yinelendiğini görüyoruz. Hem
İhsan’ın hem Temmuz’un babalarıyla çatışması yönetmenin baba kavramıyla ilgili
daha önceki filmlerinde de izini sürebileceğimiz temalarının başında geliyor.
Anne oğul ilişkisi de benzer biçimde yönetmenin hassasiyetleri arasında. Babam
ve Oğlum, Issız Adam, Karanlıktakiler, Dedemin İnsanları hem çok sevilen, hem
de istemeden çocuğunu kırıp zedeleyen, mesafe kurulmak istenen anne figürünü
tekrar eden filmler. Tamam mıyız? da da benzer durumun yinelendiğini görüyoruz.
Yine Çağan Irmak’ın filmlerinde dikkat çeken noktalardan bir tanesi müzik
kullanımı. Zaman zaman müzik filmden bile önemli olabiliyor yönetmen için.
Örneğin Prensesin Uykusu Redd topluluğunun bir şarkısı üzerine çekilmiş bir
filmdi. Issız Adam da sözünü ettiğim duruma iyi bir örnek. Hatırlarsanız filmin
müzikleri filmin bile önüne geçmişti o dönem. Tamam mıyız?da da benzer bir durumun olduğunu görüyoruz.
Öte yandan, Çağan
Irmak filmlerinde izleyicinin iyi tanıdığı yüzlere pek yer vermiyor. Bu filmde
de ana karakter henüz popülerleşmemiş bir oyuncu, Deniz Celiloğlu tarafından
canlandırılıyor. İhsan rolündeyse son günlerin popüler isimlerinden biri olan
Aras Bulut İynemli’yi görüyoruz. Aras Bulut İynemli’nin bu karakteri
canlandırmayı kabul ederek kariyeri açısından risk aldığını düşünüyorum. Zira
Öyle Bir Geçer Zamanki dizisindeki Mete karakteriyle ciddi bir hayran kitlesi
oluşturan, hala yayında olan popüler televizyon dizisi Muhteşem Yüzyıl’daki
şehzade Beyazıt rolüyle hayran kitlesini genişletmekte olan oyuncunun kolsuz ve
bacaksız İhsan rolüyle izleyicilerin karşısına çıkması hayli cesur bir karar.
Aras Bulut İynemli bu zor rolün üstesinden başarıyla gelmiş. Hayranlarının da
oyuncunun bu başarısını takdir edeceğini umuyorum. Temmuz rolünde izlediğimiz
Deniz Celiloğlu film ilerledikçe sanki performansını olgunlaştırmış. Ama filmin
bütününde hem onun hem de diğer oyuncuların performansını tiyatro oyunculuğuna
daha yakın bulduğumu söylemeliyim. Özellikle Sumru Yavrucuk beni hayal
kırıklığına uğrattı. Bana göre oyuncu, filmin içinde bir yabancılaştırma efekti
gibi duruyor. Tüm bunlara ek olarak, filmin izleyiciye verdiği genel duyguyu,
ülkemizde Can Dostum adıyla gösterime giren, Eric Toledo ve Olivier Nakache’nin
yönettiği bol ödüllü Intouchables’a benzettiğimi de söylemeliyim. Kuşkusuz film
aynı hikayeyi anlatmıyor ama genel anlamda atmosferleri hayli benzeşiyor.
Kısaca Tamam
mıyız? Çağan Irmak’ın alışıldık çizgisinde, gişe başarısını hedeflemiş, dokunaklı
ve izleyicisine olumlu duygular aşılayan bir film. Eğer yönetmenin daha önce
başarılı olmuş filmlerini beğendiyseniz bu film de size zevk verecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder