16.05.2014
OCAK AYININ İKİ YÜZÜ (Yön. Hossein
Amini/ 2014)
Ulusal olarak yasta olduğumuz,
büyük bir acı yaşadığımız şu günlerde ben de başta ölen madencilerin yakınları
olmak üzere tüm Türkiye’ye, hepimize sabır diliyorum. Umut ediyorum ki ülkemiz
gelecekte bu acıları unutturacak daha büyük felaketlerle sınanmaz. Dürüst olmak
gerekirse böyle bir dönemde sinemaya gitmek, film izlemek hayli zor. Ancak,
kendi kendime şunu düşündüm.
Madencilerimiz çok zor, güvensiz ve tehlikeli koşullarda çalışırken
yaşamlarını kaybettiler. Bu kadar rahat çalışma koşullarında işimi yapmamak
başta çalışırken yaşamını kaybeden madencilerimiz olmak üzere, siz
dinleyicilere, birlikte çalıştığım arkadaşlarıma büyük saygısızlık olarak
göründü bana. O nedenle bu hafta kısa da olsa sizler için bir tanıtım
yapacağım. Bu hafta vizyona giren Ocak Ayının İki Yüzü pek çok yönden dikkat
çekici bir film. Yönetmenliğini İranlı Hossein Amini’nin yaptığı film, Patricia
Highsmith’in aynı adlı romanından uyarlanmış. Patricia Highsmith sinema tarihi
için önemli bir yazar. Alfred Hitchcock’un 1951 yılında yönettiği Trendeki
Yabancılar filminin senaryo grubunda çalışan Patricia Highsmith’in eserlerinden
en bilineni Yetenekli Bay Ripley 1999 yılında Anthony Minghella tarafından
uyarlanmıştı. Ardından 2002 yılında Ripley’nin Oyunu Lilian Cavani tarafından
sinemaya uyarlandı. Tekinsiz ve rahatsız edici bir karakter olan Tom Ripley’nin
maceraları sinemaseverler tarafından da beğeniyle izlenmişti. İşte Ocak Ayının
İki Yüzü de benzer bir atmosfere sahip ilgi çekici bir film. Şimdi kısaca
filmin konusuna değinmekte yarar var.
Chester MacFarland ve eşi Colette çevrelerinde beğeniyle
karşılanan, gıpta edilen hoş bir Amerikalı çifttir. Çift turistik amaçlarla
Atina’ya seyahat eder ve orada bir tur rehberiyle tanışırlar. Tur rehberi Rydal
bu çiftten oldukça etkilenir. Özellikle Colette’le aralarında bir çekim oluşur.
Çiftin ihtişamlı yaşamından da etkilenen Rydal akşam MacFarland’larla buluşmak
üzere otele gittiğinden beklenmedik bir manzarayla karşılaşır. Bu olayın
ardından Rydal’ın da parçası olduğu bir kaçış süreci başlar...
Ocak Ayının İki Yüzü 1962 yılında geçiyor. Haliyle dekor, kostüm
ve atmosfer filmin en önemli yanlarından biri. Bunun büyük oranda
halledildiğini düşünüyorum. Ancak bıyıklı subaylar gibi kimi detaylar göze
batmıyor değil. Bunun dışında Yunanistan’ın tarihi dokusu ve İstanbul silüeti
hoş detaylar.
Oyunculuk açısından İranlı yönetmen Hossein Amini’nin
kariyerinde başarıyla ilerleyen Viggo Mortensen ve Kirsten Dunst gibi
oyuncularla çalışması filmin kazanımlarından olmuş. İki oyuncunun performansını
da başarılı buldum. Star Wars 7 ve Sen Şarkılarını Söyle filmlerinden
hatırlayacağınız Oscar Isaac Hernandez de Rydal karakterinde oldukça başarılı
bir oyun çıkarıyor. Filmin oyuncu kadrosunda Yiğit Özşener de var. Özşener’i
Kaybedenler Kulübü, Dedemin İnsanları ve Son gibi filmlerden ve televizyon
dizilerinden tanıyorduk. Kariyeri açısından Ocak Ayının İki Yüzünün iyi bir
fırsat olduğunu düşünüyorum. Ayrıca küçük bir rolde de olsa Ozan Taş da film de
yer alıyor.
Filmin genel tekinsiz, karanlık atmosferi uyarlandığı romanın ve
Patricia Highsmit’in üslubunun bir uzantısı. Bu da filmi akıcı kılıyor ve
olaylar ilgiyle takip ediliyor.
Kısaca Ocak Ayının İki Yüzü sinemaya gitmek için iyi bir seçenek
gibi görünüyor.