29.01.2015
BANA MASAL ANLATMA (Burak Aksak/2015)
Malumunuz Leyla ile Mecnun televizyon dünyasının fenomenlerinden biri olmuştu.
Yayınlandığı dönemde dizinin hayranlarını televizyon başından kaldırmak
olanaksızdı. Tabii bu başarının ardında yönetmen Onur Ünlü kadar senaryo yazarı
Burak Aksak da vardı. Dizi TRT tarafından sonlandırıldıktan sonra bu kez Onur
Ünlü ve Burak Aksak ortak çalışmalarına Ben De Özledim’i eklediler. Fakat daha
sonra bu dizi de yayından kaldırıldı. Bu kez Burak Aksak’ı ilk uzun metraj film
deneyiminde hem yönetmen hem de senaryo yazarı olarak görüyoruz. Burak Aksak’ın
ilk filmi Bana Masal Anlatma 9 Ocak’ta vizyona girmişti. Biraz rötarlı olsa da
bu hafta ben de filmi izleme şansını yakaladım. Hadi şimdi film hakkında
konuşalım.
Rıza İstanbul’da Suriçi
semtinde yaşamakta olan, naif, kendi halinde bir delikanlıdır. Erken yaşta babasını
kaybettiği için mahalleli ona sahip çıkmış, kol kanat germiştir. Okumaktan
vazgeçmiş, çocukluğundan beri hayran olduğu Jilet lakaplı dolmuşçunun
minibüsünü sürmektedir. Rıza gönül işlerinde de içe kapanık, çekingen bir
gençtir. Duygularını açık açık dışa vuramaz. Bir akşam surların oradayken
aniden karşısına dünya güzeli bir kız çıkar. Ayperi tam da vaktiyle babasının
anlattığı masaldaki kızdır ve kurtulmak için kahramanını aramaktadır. Acaba
Rıza Ayperi’nin kahramanı olabilecek midir?
Bana Masal Anlatma nostaljik sinemanın çok bariz bir örneği; film küçük,
kapalı, geleneksel değerlerin başat olduğu, herkesin birbirini tanıdığı ve
iyisiyle, kötüsüyle birbirine destek olduğu bir mahallede geçiyor. Suriçi’nde
zaman adeta donmuş gibi. Genç bir adam olmasına karşın Rıza bile sanki geçmişte
kalmış gibi. Tıpkı Jilet’in minibüsünün duraktaki en eski minibüs olması gibi
Rıza da akranlarından farklı. Bu yanıyla film, ülke sinemasında özellikle Arzu
film ekolünün eseri olan Sev Kardeşim, Gülen Gözler, Canım Kardeşim, Oh Olsun,
Mavi Boncuk gibi filmleri anımsatıyor. Filmin genel izleği de bu filmlerle
benzeşiyor. Mahallelerinde mutlu mesut yaşayanların huzuru, gözünü para hırsı
bürümüş bir müteahhittin evlerini alıp orayı yenilemek istemesiyle bozulur.
Acaba teslim mi olacaklardır yoksa direnecekler midir? Filmde sözünü ettiğim
Arzu film ekolünden farklı olarak fantastik bir durum devreye giriyor.
Bu da Burak Aksak’ın alameti
farikalarından biri. TV dizileri için yazdığı senaryolarda da absürd ve
fantastik durumlar sık sık tekrar ediyordu. Dolayısıyla, Bana Masal Anlatma’da
da benzer yolu seçmesi beni şaşırtmadı. Üstelik bu absürd ve fantastik olayları
oldukça eğlenceli buldum.
Filmin oyuncularının büyük
çoğunluğu daha çok televizyon dizilerinden tanıdığımız simalar. Rıza rolünde
izlediğimiz Fatih Artman’ı Behzat Ç. dizi ve filmlerinden hatırlayacaksınız.
Ayrıca oyuncu, Onur Ünlü’nün yeni dizi projesi Beş Kardeş’in kadrosunda da yer
alıyor. Fatih Artman’ı Rıza rolünde oldukça başarılı buldum. Rıza karakterinin
de etkisi var kuşkusuz ama bu rolü yorumlayışında biraz Kemal Sunal’dan izler
yakaladım. Hande Doğandemir’i ise yayınlandığında geniş kitlelere ulaşan
gençlik dizisi Güneşi Beklerken’de Zeynep rolünde tanımıştık. Bana Masal
Anlatma’da onu Ayperi rolünde izliyoruz. Ben onun performansını da başarılı
buldum. Yan rollerde Tarık Ünlüoğlu, Gürkan Uygun, Erdal Tosun, Berat Yenilmez,
Ercan Yazgan gibi deneyimli oyuncular var. Lakin Rıza’nın annesi rolünde Devrim
Yakut’u ve kahveci rolünde Cengiz Bozkurt’u çok başarılı ve eğlenceli buldum.
Bu arada konuk oyuncu olarak Yılmaz Erdoğan da filmin açılış sekansında ilk
gülücükleri atmamıza yardımcı oluyor.
Filmde olayların gidişatına
göre seçilen şarkılar ciddi birer anlatım aracına dönmüş. Özellikle Cem
Karaca’nın Tamirci Çırağı şarkısı pek yerinde bir seçim olmuş.
Kısaca, Burak Aksak’ın bu ilk uzun metraj filmi Bana Masal
Anlatma, bir baş yapıt değil belki ama tatil günlerinde ailecek gidip
izleyebileceğiniz, neşeli, eğlenceli, naif bir film.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder