05.03.2015
BIRDMAN VEYA CAHİLLİĞİN UMULMAYAN
ERDEMİ
BIRDMAN:
OR(THE ANEXPECTED VIRTUE OF IGNORANCE)
(Alejandro
G. Iñárritu/2015)
Meksikalı
yönetmen Alejandro G.
Iñárritu, bu sene en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi
orijinal senaryo ve en iyi sinematografi gibi Oscar’ın en önemli ödüllerini
Birdman veya Cahilliğin Umulmayan Erdemi isimli filmiyle topladı. Alejandro G. Iñárritu oldukça ilginç filmlere imza
atmış bir yönetmen. Onu 21 Gram, Babil, Biutiful filmlerinden hatırlayacağınızı
düşünüyorum. Her birinde ölümle burun buruna gelen ve bir anlamda mistik, en
azından görünenden fazlasını deneyimleyen karakterlerin öne çıktığını
söyleyebiliriz. Bana kalırsa Birdman’de de yine aynı yol üzerinde ilerlemiş Iñárritu.
Gelin şimdi her zaman olduğu üzere filmin konusuna değinelim, ardından da olabildiğince
öne çıkan noktalar üzerinde duralım.
Riggon
Thomson yıllar önce Birdman isimli bir süper kahraman film serisiyle şöhret
olmuş eski bir oyuncudur. Daha farklı ve daha nitelikli işler yapabileceğini
göstermek adına, bir tiyatro oyunu sahnelemeye karar vermiştir. Hem yönetmeni
hem de başrol oyuncusu olduğu oyunun oyuncularından biri, sahnede bir kaza
geçirince yerine bir dönemlerin ünlü tiyatro oyuncularından Mike Shiner
seçilir. Riggon’ın gerek kendi iç sesiyle gerekse çevresinde her biri ayrı
telden çalan iş arkadaşları ve aile bireyleriyle örülü yaşamı, oyuncu olarak
kendini kanıtlamaya çalıştığı bu süreçte hiç de işini kolaylaştırmamaktadır.
Acaba oyun Riggon Thomson’ın beklentilerini karşılayacak mıdır? Birdman daha
çok karakter üzerinden ilerleyen bir film. Filmin içinde alışageldiğimiz
anlamda bir aksiyonun olduğunu söyleyemeyiz. Ancak karakterler arasındaki yoğun
etkileşim ve karakterlerin iç dünyaları filmin akıcılığının temel kaynağı. Uzun
planlar, plan sahneler oyuncuların kesintisiz performanslarını izlememize yardım
ediyor. Aynı zamanda, kurgudan ziyade gerçek bir olaya tanık oluyormuşuz
duygusunu yaratıyor. Filmde bu gerçeklik algısını yaratan ögelerden bir diğeri
de diyaloglarda gerçek karakterlere yapılan göndermeler.
Öte
yandan Birdman çok katmanlı bir film. En üst katmana baktığımızda oyuncu olarak
kendini kanıtlama, sınıf atlama çabasındaki Riggon Thomson’ın hikayesini
izliyoruz. Ama bu hikayeye eşlik eden çağımızın şöhret kavramı, sosyal medya
sitelerinin sağladıkları ve bizden çaldıkları gibi felsefi tartışmalara izin
verecek bir başka katman var. Bir diğeriyse sanat nedir, sanatçı kimdir
sorularını sorduran bir katman. Dolayısıyla, filmden kafanızda bir çok soru
işareti ile birlikte çıkıyorsunuz ki bence bu iyi bir şey.
Filmin güçlü yanlarından bir diğeri de oyuncu
kadrosu. Riggon Thomson’ı canlandıran Michael Keaton aslında bana kalırsa bu
rol için biçilmiş kaftan. 1989 ve 1992’de Batman’i canlandırmış ve daha sonra
yıldızı sönmüş bir oyuncu Michael Keaton. Birdman’deki performansıyla yalnızca
bir süper kahramanı canlandıran bir oyuncu olmadığını kanıtlıyor bize. Mike
Shiner rolünde izlediğimiz Edward Norton bana kalırsa Hollywood’un en yetenekli
oyuncularından biri. Bu filmde de olağanüstü bir iş çıkarmış. Oscar’da ve daha
bir çok festivalde en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında aday gösterilmesine
şaşırmamak gerek. Bir diğer başarılı örnek ise Riggon’ın kızı Sam’i canlandıran
Emma Stone. O da aynı Edward Norton gibi en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında
pek çok festivalde aday gösterildi, ödüller aldı. Genç oyuncu gerçekten de usta
işi bir performans sergiliyor.
Kısaca, Birdman veya Cahilliğin Umulmayan
Erdemi, özellikle sinemada farklı anlatımları ve düşünmeye sevk eden anlatıları
olan filmlere meraklı sinemaseverler için kaçırılmayacak bir film.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder