01.10.2015
45 YIL / 45 YEARS (Andrew
Haigh/2015)
Uzun bir aradan
sonra tekrar birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Ülkemizin geçtiği bu çok
zorlu dönemde sanat sığınabileceğimiz en güvenli limanlardan biriyken, bu zorlu
dönem film festivallerini de etkiledi. Ya ertelendiler ya da iptal edildiler.
En kısa sürede esenlik dolu günlere kavuşmamızı diliyorum. Sonbaharın kendini
yoğun biçimde hissettirdiği şu günlerde, hayatlarının sonbaharında olan bir
çiftin öyküsü Başka Sinema kapsamında şehrimizde gösterimde. Yönetmenliğini
Andrew Haigh’in yaptığı 45 yıl bu sene gerçekleştirilen 17. Uluslararası
Eskişehir Film festivalinin programında da yer almıştı. Şimdi hep yaptığımız
üzere filmin konusuna değinelim. Ardından da diğer detaylar üzerinde duralım.
Kate ve Geoff köpekleriyle şehrin karmaşasından
uzakta, kendi hallerinde yaşamlarını sürdürmekte olan bir çifttir. Çift
evliliklerinde 45 yılı geride bırakmıştır ve Kate bu özel yılı bir partiyle
kutlamak istemektedir. Parti hazırlıkları sürerken, Geoff’e gelen bir mektup
tüm dengeleri alt üst eder. Geoff’in yıllar önceki sevgilisi İsviçre Alplerinde
ölü olarak bulunmuştur. Bu ilişkiden hiç söz etmemiş olan Geoff’in acaba sakladığı
başka sırları da var mıdır? 45 Yıl, David Constantine’nin kısa öyküsünden
uyarlanmış. Senaryo açısından yalın ama oldukça başarılı bir iş var ortada. Öte
yandan, bence filmin en ayırt edici özelliği başrolleri 69 yaşında Charlotte
Rampling’in ve 78 yaşındaki Tom Courtenay’ın paylaşıyor olması. Şunu kabul
edelim; özellikle ana akım sinemada izlediğimiz filmlerde, filmin türü ne
olursa olsun, karakter iyi ya da kötü olsun, perdeye yakışan, konvansiyonel
güzellik ve yakışıklılık ölçütlerine uygun, genç oyuncuları başrollerde izliyoruz
çoğunlukla. Yaşını almış oyuncular ise ya genç bir oyuncuyla başrolü paylaşıyor
ya da yan rollerde kendilerine yer buluyor. Sistem bu konuda oldukça acımasız. Tamamen
iki yaşlı insan ve yaşlılık üzerine odaklanan filmlere ise nadiren denk
geliyoruz. Bu konuda en güçlü örnek, Michael Haneke’nin 2012’de çektiği filmi
Amour’dur.
İleri yaşlardaki karı kocanın hastalık
karşısında değişen yaşam koşulları gibi gayet indirgemeci biçimde
özetlenebilecek olan Amour, felsefi olarak derin mesajlar içeren bir filmdi.
Kanımca, aynı güçte olmasa da 45 Yıl da görünenden ötesini anlatan bir film. Bir
ömrü birlikte geçirdiğiniz insanın hala hiç bilmediğiniz sırlarının olması ve
bu sarsıcı gerçekle yüzleşmek ve başa çıkmaya çalışmak hayli zor. İşte 45 Yıl
dingin bir anlatımla ama bir o kadar da izleyicisini huzursuz ederek bu
duyguları yansıtıyor perdeye. Elbette bu noktada oyuncular ciddi önem taşıyor.
Eşinin sırrını öğrenen Kate rolünde izlediğimiz Charlotte Rampling tutumlu, hiç
bir abartısı olmayan bir performansla Kate’in şaşkınlık, merak, güvensizlik ve
kıskançlık açmazını izleyiciye aktarıyor. Berlin ve Edinburgh Film
Festivallerinde en iyi kadın oyuncu ödüllerini almış olması da bu düşüncemi
pekiştiriyor. Ona eşlik eden Tom Courtenay de oldukça başarılı.
45 Yıl’da anlatım dili oldukça başarılı. Filmin
başında duyduğumuz ve belli aralıklarla yinelenen sesi merak ediyor, film
ilerledikçe anlamaya başlıyoruz. Aksiyonu bol, geniş kadrolu bir film olmamakla
birlikte seçilen mekanların verdiği yaşanmışlık duygusu, yağışlı ve soğuk
havanın Kate ve Geoff’in hem yaşına hem de yaşadıklarına uyumu görsel olarak
haz veriyor.
Kısaca, ana akım sinemanın alıştırdığı
anlatımdan biraz uzaklaşmak, farklı temsillere sahip bir film izlemek
isterseniz, çıktığınızda kendi yaşamınızı ve ilişkinizi de sorgulatacak olan 45
Yıl’ı izlemenizi salık veririm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder