28.10.2015
AMY / AMY (Asif Kapadia/2015)
Şöhret
belki de ilk gençlik çağlarında çoğumuzun aklından geçmiş bir heves. Kimimiz
şarkıcı, kimimiz bir oyuncu olmayı dilemiş olabiliriz. Bugün ana akım medyada
öne çıkan programlara baktığımızda da pek çok genç insanın aynı hevesle ekrana
çıktığını, kısa süreli bile olsa şöhret için çabaladıklarını görüyoruz. Kitleler
üzerinde hayranlık uyandıran bir güce sahip olma fikri sanırım cazip gelen. Ne
var ki, şöhret ışıltılı ve taşıması ağır bir yük. Herkesin üstesinden gelmesi,
şöhretin sağladığı o gücü iyi yönetmesi olanaklı değil. Şehrimizde, Başka
Sinema kapsamında oynayan Amy bu durumu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Yönetmenliğini
Asif Kapadia’nın yaptığı Amy, gelmiş geçmiş en iyi kadın vokallerden biri olan
Amy Winehouse’un kısa yaşam öyküsünü perdeye taşıyan bir belgesel. Yönetmen
Asif Kapadia özellikle 2010 yılında çektiği Senna belgeseliyle çok ses
getirmişti.
Amy Winehouse belgeseli,
amatör kamerayla, Amy henüz 14 yaşındayken çekilmiş bir doğum günü partisinin
görüntüleriyle başlıyor. Görüntünün amatörlüğü ile Amy’nin naive tavrı
örtüşüyor. Sonra yönetmen Asif Kapadia adım adım Amy’nin şöhret oluş serüvenini
aktarıyor. Bu serüveni aktarırken de Amy Winehouse’un daha önce yayınlanmamış
görüntülerini, şarkılarını ve ses kayıtlarını izleyici ile paylaşıyor. Belgeselde,
Amy’nin yaşamını aktaran profesyonel bir anlatıcı yok. Amy’nin arkadaşlarından,
menajerlerinden, anne ve babasından, eski eşinden dinliyoruz yaşananları. Bu
konuşmaların hemen hiçbirinde anlatıcılar kameranın önünde değiller. Sadece
geçmişte birlikte yer aldıkları görüntüler yardımıyla tanıyoruz onları. Bu da
belgeselde tüm ilginin Amy’nin ve yaşadıklarının üzerinde olmasını
kolaylaştırıyor.
Belgeselde önemli ve bir o
kadar da zor olan nokta belgeseli çeken kişinin çektiği meseleye tarafsız
kalabilmesidir. Elbette yönetmen Asif Kapadia da tamamen tarafsız kalamamış.
Amy’den yana bir duruşu var. Her ne kadar belgesel, özellikle Amy Winehouse’un
son dönemlerinde, çöküşünü açıkça aktarsa da onu bu noktaya getiren koşulları
ve kişileri de aynı açıklıkla ortaya koyuyor.
Amy’nin kendi hataları kadar
medyanın ve çevresinde onu suiistimal eden yakınlarının yaptıkları da öne
çıkıyor. Ve belgesel bittiğinde başka koşullarda Amy Winehouse’un kaderinin çok
farklı olabileceğini düşündürüyor.
Amy belgeselinde öne çıkan
görsellikten çok işte bu duruş. Meseleyi alıp taşıyış biçimi belirgin.
Görüntülerin çoğu amatör kameralarla çekilmiş. O nedenle bu açıdan bir gücü yok
belgeselin. Ama ilk kez bizlerle buluşması değerli elbette.
Amy hakkında sözü çok uzatmaya
gerek yok bence. Öncelikle şunu söyleyelim, sinema salonlarında belgesel izleme
şansımız festivaller dışında pek olmuyor. O nedenle Amy iyi bir fırsat. Ayrıca,
yakın tarihimizin en önemli yıldızlarından ve yeteneklerinden biri olan Amy
Winehouse’un hazin hayatını konu alan bu belgesel özellikle meraklılarını tatmin
edecek, izlenesi nitelikte.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder