19.02.2016
DANİMARKALI KIZ/ DANISH GIRL (Tom Hooper/2016)
Bu hafta bir başka Oscar adayı film üzerinde duracağız.
Yönetmenliğini Tom Hooper’ın yaptığı Danimarkalı Kız. En İyi Erkek Oyuncu ve En
İyi Yardımcı Kadın Oyuncu başta olmak üzere toplam 4 adaylığı var filmin. Film
gerçek bir karakterden, ressam Einar Wegener’den yola çıkılarak çekilmiş. Film 1920’li
yıllarda yaşamış ressam Einar Wegener tarihin ilk operasyonla cinsiyet
değiştirmiş trans bireyi olarak yaşadığı süreci konu ediniyor. Başrolde yer
alan oyuncu Eddie Redmayne’ı Her Şeyin Teorisi ya da Jüpiter Yükseliyor filmlerinden
yönetmen Tom Hooper’ı ise Zoraki Kral filminden hatırlayabilirsiniz. Tom Hooper
bu filmle en iyi yönetmen ödülünü, başta Oscar olmak üzere, pek çok festivalde
kazanmıştı. Yönetmen Hooper dönem filmleriyle öne çıkıyor. Az önce sözünü
ettiğimiz İngiliz Kralı 6. George’un konuşma sorununu konu edindiği Zoraki
Kral’ın yanı sıra Sefilleri de yönetmişti. Yönettiği televizyon dizilerinde de
yine tarihi vurgu öne çıkıyor. John Adams, Elizabeth verilebilecek örnekler.
Danimarkalı Kız da bir dönem filmi. Şimdi gelin filmin konusuna değinelim.
Ardından da detaylara bakalım.
Einar Wegener ve
karısı Gerda Wegener ressam olarak yaşamlarını sürdüren genç bir çifttir. Einar
sanat çevrelerinde tanınırken, Gerda henüz anlamlı bir çıkış yakalayamamıştır.
Gerda, bir gün, modellik yapmak için gelmesi gereken balerin arkadaşı Amber
gelmeyince onun çorap ve ayakkabılarını kocası Einar’a giydirir ve poz
vermesini sağlar. Bale kostümünü de üstüne tutturur. Kadın giysilerinin dokusu
Einar’ın içindeki farklı duyguların açığa çıkmasına yardım eder. Kocasının bu
hevesini fark eden Gerda onu yüreklendirir ve onun kadın kılığına girmesi
konusunda yardımcı olur. Einar, Lilly adını verdikleri kadın kimliği ile
Gerda’ya verdiği pozlar sayesinde Gerda’nın şöhreti yakalamasına da yardım
eder. Acaba Einar için bu bir fantezi olarak mı kalacaktır? Danimarkalı Kız filminin tabii ki en dikkat
çekici yanı gerçek bir öyküden, gerçek karakterlerden yola çıkmış olması. Tarihin
operasyonla cinsiyet değiştiren ilk trans bireyini konu edinmesi, filmin
sinematografik yanlarının önüne geçiyor gibi. Oysa Danimarkalı Kız ilginç ve
etkileyici konusu kadar tasarım yönüyle, oyunculuklardaki başarıyla da öne
çıkıyor.
Danimarkalı Kız
bir dönem filmi olduğu için dekor ve kostümler önem taşıyor. Kişisel olarak
filmi bu açıdan çok başarılı buldum. Özellikle mekan seçimleri ve iç
mekanlardaki aydınlatma, ışık ve tasarım hayli dikkat çekici. Öyle ki bazı
sahneler iyi bir elden çıkmış tablo güzelliğine sahip.
Oyunculuklara
gelirsek... Einar Wegener’i canlandıran Eddie Redmayne geçen sene Her Şeyin
Teorisi’nde Stephen Hawkins’i canlandırarak Oscar, Golden Globe, BAFTA gibi pek
çok festivalden ödülle dönmüştü. Bu kez yine yaşamış ve canlandırması hayli zor
bir karaktere can vermiş. Oyuncuyu bu performansında oldukça başarılı buldum.
Gerçek hikayeleri seven Hollywood’un Redmayne’nin bu performansını göz ardı
edemeyeceğini düşünüyorum. Ama bana kalırsa En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu
dalında Oscar’a aday gösterilen ve Gerda Wegener’i canlandıran Alicia Vikander
en az Eddie Redmayne kadar başarılı. Gerda’nın duygularını, gayretini, hesapsız
sevgisini çok duyarlı bir biçimde perdeye yansıtmış. Üstelik ekonomik bir
oyunculuk bu. Alicia Vikander gözleriyle ve mimikleriyle konuşan bir oyuncu. Eğer
bu performansıyla ödül alırsa şaşırmayacağım. En son Çılgın Kalabalıktan Uzakta
filminde izlediğim ve oradaki performansını beğendiğim Belçikalı oyuncu Mathias
Schoenaerts’ı Hans Axgil rolünde yeniden izlemek de keyifliydi.
Danimarkalı Kız
filmine genel olarak baktığımızda ilginç ve özenli, izlenesi bir film olduğunu
rahatlıkla söyleyebilirim. Carol ve Danimarkalı Kız filmlerinin Oscar
adaylıkları üzerine düşününce muhafazakar Amerikan sinemasının farklı
yönelimleri yeni yeni keşfettiği yerleşiyor aklıma. Bakalım sonuçlarda da adaylıklar
kadar cesur olacaklar mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder