TRANSLATE. PLEASE TRY IT!

Bu Blogda Ara

24 Ocak 2013 Perşembe

ANNA KARENİNA / ANNA KARENINA


17.01.2013
ANNA KARENİNA / ANNA KARENINA (Joe Wright 2013)

Bu hafta sizlere tanıtmak istediğim film hakkında biraz tereddütlüyüm. Dürüst olmam gerekirse iki seçenek arasında, yani Anna Karenina ve Umut Işığım arasında gidip geldim ve her iki filmin de önümüzdeki hafta oynamama olasılığına karşın, risk alarak bu filmler arasından Anna Karenina’ya bir şans vermek istedim. Umut ediyorum ki haftalardır tek bir salonda oynamakta olan bu film, en azından bir hafta daha şehrimizde vizyonda kalır ve siz de programdan sonra gitmeye karar verirseniz filmi izleme şansını yakalarsınız. Bildiğiniz üzere Anna Karenina Tolstoy’un en ünlü  ve ölümsüz eserlerinden biri ve yine bildiğiniz üzere pek çok kez sinemaya uyarlandı. En ünlü ve kimilerine göre en başarılı uyarlamalardan biri de 1935 yılında Clarance Brown tarafından yönetilmiş olan ve Anna Karenina’nın Greta Garbo tarafından canlandırıldığı versiyonu. Vizyonda olan Anna Karenina ise daha önce Kefaret ve Aşk ve Gurur filmlerinden tanıdığımız Joe Wright tarafından yönetilmiş. Başrolü ise ünlü İngiliz oyuncu Keira Knightly canlandırıyor. Gelin şimdi film hakkında konuşalım.

Malum klasik eserler artık pek ilgi çekmiyor. O nedenle Tolstoy’un eseri Anna Karenina’nın konusu hakkında kısa bir bilgi vermek iyi olabilir. Anna Karenina Rus siyasetinin önemli figürlerinden biri olan Alexei Karenin sayesinde Saint Petersburg sosyetesinin en tanınmış ve en güzel üyelerinden biri olarak yaşamını sürdürmektedir. Ağabeyinin evin dadısıyla yaptığı çapkınlık nedeniyle evliliğinin sarsılması üzerine Anna onları barıştırmak için Moskova’ya doğru yola çıkar. Yolda tanıştığı Kontes Vronsky’nin, onu tren garında bekleyen oğluyla karşılaştığında Anna Karenina’nın hayatını alt üst edecek süreç de başlamış olur... Bazı filmler öyküleriyle, bazı filmler oyuncularıyla, bazıları teknik gösterişiyle kendini öne çıkarır. Hepsi bir seçimin sonucudur ve nitelik anlamında tartışmalı olsa da her türlü filmin bir izleyicisi mutlaka vardır. Yönetmen Joe Wright bu noktada bir tercih yapmış. Tolstoy’un eseri onlarca yıldır, defalarca kez uyarlandığı için kendi filminde uyarlama adına farklı bir yol izlemiş. Filmde öyküden çok filmin biçemi öne çıkıyor. Kuşkusuz filmin temel olay örgüsü orijinal romana dayanıyor ama öykünün aktarılış biçimi klasik bir anlatı yapısında değil. Film tiyatro sahnesinde geçiyormuş izlenimi veriyor. Yönetmen açıkça böyle düşünmemizi istiyor. Filmin her sahnesi bizi filme uzaklaştıran bir yabancılaştırıcı öge içeriyor. Her an, izlediğimizin bir film olduğunu duyumsuyoruz. Sahneler arası geçişler tamamen mekanik yollarla yapılmış. Göze batan, teknolojik olarak yapaylık hissi veren tek bir efekt dahi yok. En azından ben yakalayamadım. Bu açıdan yönetmenin post prodüksiyon harikası filmlere meydan okuduğunu söyleyebiliriz. Ama mekanik olarak filmin bir yapıntı olduğu defalarca gözümüze sokuluyor. Bir başka deyişle Anna Karenina tam bir tasarım harikası. Bütün o mizansen, koreografi akışı için çok belli ki çekim öncesi masa başında uzun süre çalışılmış, defalarca prova alınmış. Şahsen filmin bu kadar biçime dayalı olmasını da sinema tarihinde derin iz bırakmış Rus biçimcilerine çağdaş bir gönderme olarak değerlendirdim. Film dekor ve kostüm anlamında da bana göre çok başarılı. Kısaca Anna Karenina’nın biçeme dayalı özelliklerini çok beğendiğimi söylemeliyim.

Oyunculuk açısından filmi değerlendirecek olursak  Keira Knightly ve Jude Law’ın Anna Karenina ve Alexei Karenin rollerinin hakkını verdiğini söyleyebilirim. Anna’nın ağabeyini canlandıran Matthew MacFadyen’i de çok başarılı buldum. Anna’nın sevgilisi Vronsky’i oynayan Aaron Taylor Johnson ise bana göre o tutkuyu vermekte biraz zayıf kalıyor. Ama genel olarak filmde oyunculuğu başarılı bulduğumu, filmin o baş döndüren akışına, yapıntı, biçimci tavrına oyuncuların başarıyla ayak uydurduğunu söylemem gerek.

Çok fazla söze gerek yok. Eğer gerçekten farklı bir film izlemek istiyorsanız Anna Karenina çok doğru bir seçim olabilir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder