TRANSLATE. PLEASE TRY IT!

Bu Blogda Ara

22 Mayıs 2013 Çarşamba

NEREDESİN SÜPERMAN? / BEKAS

14.05.2013

NEREDESİN SÜPERMAN?
(Karzan Kader/ 2012)

Uzunca bir aradan sonra yeniden birlikteyiz. Belki burada sinemadan konuşma şansımız olmadı ama 15. Uluslararası Eskişehir Film Festivali sayesinde film dolu 10 gün geçirdik. Tabii festivalin mutfağında, arkasında pek çok şey yaşandı. Buna dair bir yazıyı da bloğumda paylaşacağım yakında. Dilerim hepiniz festival boyunca olabildiğince çok film ve söyleşiyi izleme şansını yakalayabilmişsinizdir. Festivalde yer alan filmlerin bazıları daha sonra vizyona giriyor biliyorsunuz. Bunlardan biri de festivalde Dünya Sinemasının Genç Yıldızları bölümünde yer alan ve  Karzan Kader imzalı  Neredesin Süpermen? 1990'larda Saddam Hüseyin’in yönetiminden kaçarak İsveç'e sığınan bir Kürt ailenin çocuğu olan yönetmen Karzan Kader, 2007'de İsveç Ulusal Film Okulu'nda yönetmenlik bölümünden 2010’da mezun olmuş, mezuniyet filmiyle de Öğrenci Ödülü kazanmış. Match Made In Heaven (2009), Candybar (2008) ve  The Pie Can (2008) adlı kısa filmler çekmiş. Bekas,  vizyondaki adıyla Neredesin Süperman? yönetmenin, The Last Four’dan sonraki ikinci uzun metraj filmi. Gelin şimdi filmin konusuna ve ardından da diğer ayrıntılarına değinelim.  

Dana ve Zana öksüz ve yetim iki kardeştir. Geçimlerini ayakkabı boyacılığı yaparak ve onlara sahip çıkan tanıdıkların yardımlarıyla sağlamaktadırlar. Bir gün şehre Süperman filminin geldiğini duyarlar. Bilet alacak paraları yoktur ama sonunda dayak yemek pahasına da olsa filmi gizli saklı izlerler. Süperman’den çok etkilenen bu iki kardeş Amerika’ya gidip Süperman’i bulmak, kendilerine kötülük edenleri onun yardımıyla cezalandırmak ve hatta anne babalarını diriltmesini sağlamak isterler. Ancak Amerika’ya gitmek düşündükleri kadar kolay olmayacaktır... Neredesin Süperman? konusundan da anlaşılacağı üzere iki küçük çocuğun var oluş mücadelesi üzerine kurulu. Dönemin Irak devlet başkanı Saddam Hüseyin’in politikalarının filmdeki en görünen uzantısı yoksulluk.   Hiçbir sosyal güvencesi olmayan bu iki çocuk kelimenin tam anlamıyla günü kurtarmaktadırlar. Çocuklar Süperman’i bulmaya baş koyduktan sonra ise ülkenin ekonomik koşullarına, askerlerin temsil ettiği devletin halka muamelesine yönetmenin gözünden tanık oluyoruz. Naif, sevimli bir hikayeye zaman zaman iç burkan acılar da eşlik ediyor. Buna bir de Dana’nın ilk aşkını da eklediğimizde ortaya herkesi memnun edecek bir karışım çıkıyor. Dolayısıyla, Neredesin Süperman? İzleyicisini hem güldüren hem de duygulandıran bir anlatıma sahip.

Filmde görüntülerin daha çok sarı ağırlıklı olması Irak’ın bungun sıcağını duyumsamamıza yardımcı oluyor. Filmin kurgusu düzgün ve akıcı. Kamera hareketli. Çocukların ritmine, hareketliliğiyle uyumlu. Beyazperdede pek tanık olamadığımız bir coğrafya Irak. Dolayısıyla seçilmiş mekanların dönemin atmosferini yansıtma yeterliliğini kişisel olarak tartışabilecek durumda değilim. Ama duyumsadığım şey anlatılan dönemle uyumlu olduğu. Senaryo da genel olarak iyi. Ancak içinde kimi tutarsızlıklar var. Örneğin Michael Jackson’ı, nasıl dans  ettiğini bilen çocuklar nasıl olup da Süperman’in arayışına girerler pek anlaşılabilir gibi değil. Politik olarak da filmin söylemi ortada duruyor. Bir taraftan Amerikan emperyalizmini ironik biçimde eleştirirken, kendi insanının cehaletini de uydu antenlerine sırtını dönen yaşlı adam yoluyla eleştiriyor yönetmen. Büyük oranda iki küçük çocuk üstünde dönen filmin oyunculuk anlamında iyi bir iş olduğunu söyleyebilirim. Özellikle Zana’yı canlandıran Zamand Taha’ya hayran kaldığımı söylemeliyim.


Kısaca, Neredesin Süperman? belki tüm dünyanızı değiştirecek güçte bir film değil ama eğer festivalde kaçırdıysanız gidip izlemeye değer bir film. Şehrimizde tek salonda oynayan Neredesin Süperman’i kaçırmayın derim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder