TRANSLATE. PLEASE TRY IT!

Bu Blogda Ara

3 Temmuz 2013 Çarşamba

TRENDLER, YILDIZLAR VE HAYRANLAR...




Daha çok sinema, müzik, spor gibi alanlarda kazandıkları ve/veya onlara atfedilen başarılarıyla kitle iletişim araçları yoluyla gündeme  gelen, örgütsel güçleri kısıtlı olmasına karşın profesyonel yaşamları kadar özel yaşamlarıyla da toplumun ilgisini çekip model alınan, zaman zaman taklit edilen şöhretli kişiler yıldız olarak tanımlanmaktadır.
Yıldız sisteminden kapitalist üretim biçimlerinin egemen olduğu dönemlerden bu yana söz edilmektedir. Yıldız sisteminin doğuşu Amerika Birleşik Devletleri’nde sinemanın yaygınlaştırılması çalışmaları sırasında daha belirgin biçimde ortaya çıkmıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nde on sekizinci yüzyılın sonlarında sinemayı kentli yoksullarla tanıştıran yapımcılar orta sınıfın da ilgisini çekecek çözüm arayışlarına girmişlerdir. Dönemin genel yargısı sinemanın toplumun aşağı zevklerini yansıtan ve bu nedenle asgari düzeyde saygınlığı hak eden bir eğlence aracı olduğu yolundadır. Film yapımcıları bu durumun üstesinden gelmek için daha sofistike filmler çekmeye yönelmiş ve filmlerinde de orta sınıfın tiyatro salonlarından takip edip aşk tanrıçası ya da idol olarak tanımladığı oyunculara rol vermişlerdir. Böylelikle yıldız sisteminin temelleri atılmıştır. Bu durum orta sınıfın sinemaya ilgi göstermesine yol açmıştır. 1914 yılında kestirimsel olarak haftada 40 milyon kişinin sinemaya gittiği saptanmıştır. Orta sınıfın ilgisi karşısında küçük sinema salonlarının  (nicleodeons) sayısı da artmıştır. I. Dünya Savaşı ile birlikte Avrupa’da film endüstrisi duraklarken, Amerika Birleşik Devletleri’nde Hollywood film endüstrisinin merkezi olarak belirmiştir. Hollywood’un elde ettiği bu güçte yıldız sisteminin büyük bir etkisi bulunmaktadır.
Yıldızın edimsel alanları olan sinema, televizyon, müzik ve hatta spor kapitalizmle birlikte sektörleşmiş, yapılan büyük yatırımlar, gelişen endüstriyel donanım ve atılımlar, tek tipleşen sistem, yıldızın da bir meta olarak sunulmasına yol açmıştır. Başka deyişle, yıldız sistemi fabrikasyondur; yıldızın belli bir standartta üretimine ve tüketimine dayalıdır. Yıldız sistemi, yıldızı reklamı yapılacak, pazarlanacak belli tipleri canlandıracak somut özelliklere sahip bir meta olarak görür ve üretir. Yıldız sistemi bu nitelikleri belirlerken toplumun beklenti ve gereksinimlerini gözetir. Yıldız bazen toplumun pekiştirilmesi gereken var olan kimi niteliklerini vurgularken bazen de topluma daha önce hiç denenmemiş olan bir yeniliği sunar. Burada toplumun talepleri ve kabul sınırları belirleyici noktalardır. Yıldız sistemi bu ölçütler çerçevesinde yıldız adaylarını biçimlendirir ve toplumun beğenisine sunar. Yıldız adayının mutlaka çok yetenekli olması gerekmez. Pek çok yeteneği olmasına karşın yıldızlaşamamış şöhretlerin varlığı bu durumu kanıtlamaktadır. Burada önemli olan yıldız sisteminin yıldız adayını içinden çıktığı toplumun beklenti ve isteklerine göre biçimlendirip sunabilmesi ve ilginin üzerinde devamlı olarak kalmasını sağlayabilmesidir. Bu noktada yıldızın yalnızca profesyonel yaşantısı değil aynı zamanda kolektif dedikodunun malzemesi olacak özel yaşantısı da öne çıkmaktadır. Yıldız sistemi bu noktada belirleyicidir. Yıldızın toplumun merak edebileceği kimi nitelikleri (ilişkileri, eğlence anlayışı, olumlu ya da olumsuz bağımlılıkları vb.) kitle iletişim araçları yoluyla topluma yansıtılır. Pekiştirilen merak duygusu yoluyla yıldıza ilgi ayakta tutulur. Toplumun beğendiği ve sadakat gösterdiği bir yıldız yaratma, beraberinde hayranlarının yıldız gibi olma ihtiyacını da getirir. Yıldızın filmlerine gitmenin, albümlerini alıp maçlarını takip etmenin yanı sıra giysilerine benzer giysiler satın alma, ona özgü aksesuarlara sahip olma, ismini taşıyan, markalaşmış ürünlerini kullanma yıldız sistemini ayakta tutan tüketim anlayışının yansımalarıdır.

Tüm bunların gerçekleşebilmesi için toplumun da belli niteliklere sahip olması gerekmektedir. Yıldızın takip edilmesini (filmini izlemeye gidebilecek, albümünü sahip olabilecek, ismiyle aynı markadaki parfümünü ya da dergisini satın alabilecek vb.) sağlayacak belli bir ekonomik refaha sahip, yıldızın herkes tarafından tanınacağı ama hayranlarını tek tek tanımasına izin vermeyen büyük ölçekli, gelişmiş bir kitle iletişim teknolojisinin var olduğu, endüstriyel yoğunluğa sahip organize olmuş bir eğlence sektöründen söz edilebilen, insanların çalışma ve dinlenme zamanlarının tanımlı olduğu kapitalist bir toplum yapısı yıldız sisteminin ayakta kalmasını sağlamaktadır.


KAYNAKLAR
Alberoni, Francesco (1979) “The Powerless ‘Elit’: Theory and Sociological Research on the
Phenomenon of the Stars” Sociology of Mass Communication, Ed. Denis McOuail, Penguin Books, p.: 75-99.
DeFleur, Melvin&Everette E. Dennis (1996) Understanding Mass Communication, Houghton
Mifflin Company.
Dyer, Richard (1986) Stars, BFI Pub. Co.
___________  (1987) Heavenly Bodies Film Stars And Society, BFI Pub. Co.  
Kapferer, Jean-Noel (1990) Dünyanın En Eski Medyası-Dedikodu ve Söylenti, İletişim Yay.,
İstanbul.
Mutlu, Erol (1994) İletişim Sözlüğü, Ark Yay.,İstanbul.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder