TRANSLATE. PLEASE TRY IT!

Bu Blogda Ara

19 Aralık 2013 Perşembe

TAMAM MIYIZ?

12.12.2013

TAMAM MIYIZ? (Çağan Irmak/2013)

Bildiğiniz üzere Çağan Irmak sinemamızın en üretken yönetmenlerinden biri. 2001 yılında Bana Şans Dile ile başladığı yönetmenlik kariyerini 2003’te Mustafa Hakkında Herşey ile devam ettirdi. Bu film ilgi çekmekle birlikte yönetmene şöhret getiren asıl filmi 2005 yılında yönettiği Babam ve Oğlum oldu. Özellikle izleyicinin duygularına yönelen, dramatik bir öyküye dayalı bu film, yönetmenin büyük bir çıkış yapmasına yol açtı. Babam ve Oğlum’u tarihi bir fonda ilerleyen ve gişede çok da başarı getirmeyen Ulak takip etti. Yönetmenin ikinci büyük çıkışı ise Issız Adam’la oldu. Genç bir erkeğin, bağlanma sorunları ve fantezilerine odaklı bu film de yine duygusal bir anlatıma sahipti. Issız Adam’ı Karanlıktakiler, Prensesin Uykusu, Dedemin İnsanları takip etti. Çağan Irmak’ın televizyon için çalıştığı projeleri de bulunmakta. Şaşıfelek Çıkmazı, Asmalı Konak, Çemberimde Gül Oya gibi ses getirmiş işlere imzasını atmış bir yönetmen Çağan Irmak. Şu an vizyonda olan Tamam mıyız? yönetmenin son filmi. Gelin şimdi hep yaptığımız üzere kısaca filmin konusuna değinip, ardından filme dair detayları konuşalım.

Temmuz asıl işi heykeltıraşlık olan ama aynı zamanda çocuk kitaplarına resimler yapıp boyayan genç bir erkektir. Varsıl bir aileden gelen, babasıyla problemleri olduğunu anladığımız Temmuz, sevgilisinin terk etmesi nedeniyle bunalıma girer. Bir gün parkta arkadaşıyla otururken annesi tarafından gezdirilmekte olan engelli bir gence gözü takılır. Bu genç bir süredir Temmuz’un rüyalarına giren İhsan’dır. Temmuz bir biçimde bu gençle bağ kurması gerektiğine inanır ve anne oğulun peşine düşer. Bu iki genç arasında oluşacak olan bağ Temmuz’un da İhsan’ın da yaşamını değiştirir... Hemen şunu söylemeliyim; karşımızda yine dokunaklı bir hikaye var. Ancak bu kez yönetmen bu duygusallığı dozunda tutmuş. Yönetmenin hassas olduğu bazı tema ve konuların bu filmde de yinelendiğini görüyoruz. Hem İhsan’ın hem Temmuz’un babalarıyla çatışması yönetmenin baba kavramıyla ilgili daha önceki filmlerinde de izini sürebileceğimiz temalarının başında geliyor. Anne oğul ilişkisi de benzer biçimde yönetmenin hassasiyetleri arasında. Babam ve Oğlum, Issız Adam, Karanlıktakiler, Dedemin İnsanları hem çok sevilen, hem de istemeden çocuğunu kırıp zedeleyen, mesafe kurulmak istenen anne figürünü tekrar eden filmler. Tamam mıyız? da da benzer durumun yinelendiğini görüyoruz. Yine Çağan Irmak’ın filmlerinde dikkat çeken noktalardan bir tanesi müzik kullanımı. Zaman zaman müzik filmden bile önemli olabiliyor yönetmen için. Örneğin Prensesin Uykusu Redd topluluğunun bir şarkısı üzerine çekilmiş bir filmdi. Issız Adam da sözünü ettiğim duruma iyi bir örnek. Hatırlarsanız filmin müzikleri filmin bile önüne geçmişti o dönem. Tamam mıyız?da da  benzer bir durumun olduğunu görüyoruz.

Öte yandan, Çağan Irmak filmlerinde izleyicinin iyi tanıdığı yüzlere pek yer vermiyor. Bu filmde de ana karakter henüz popülerleşmemiş bir oyuncu, Deniz Celiloğlu tarafından canlandırılıyor. İhsan rolündeyse son günlerin popüler isimlerinden biri olan Aras Bulut İynemli’yi görüyoruz. Aras Bulut İynemli’nin bu karakteri canlandırmayı kabul ederek kariyeri açısından risk aldığını düşünüyorum. Zira Öyle Bir Geçer Zamanki dizisindeki Mete karakteriyle ciddi bir hayran kitlesi oluşturan, hala yayında olan popüler televizyon dizisi Muhteşem Yüzyıl’daki şehzade Beyazıt rolüyle hayran kitlesini genişletmekte olan oyuncunun kolsuz ve bacaksız İhsan rolüyle izleyicilerin karşısına çıkması hayli cesur bir karar. Aras Bulut İynemli bu zor rolün üstesinden başarıyla gelmiş. Hayranlarının da oyuncunun bu başarısını takdir edeceğini umuyorum. Temmuz rolünde izlediğimiz Deniz Celiloğlu film ilerledikçe sanki performansını olgunlaştırmış. Ama filmin bütününde hem onun hem de diğer oyuncuların performansını tiyatro oyunculuğuna daha yakın bulduğumu söylemeliyim. Özellikle Sumru Yavrucuk beni hayal kırıklığına uğrattı. Bana göre oyuncu, filmin içinde bir yabancılaştırma efekti gibi duruyor. Tüm bunlara ek olarak, filmin izleyiciye verdiği genel duyguyu, ülkemizde Can Dostum adıyla gösterime giren, Eric Toledo ve Olivier Nakache’nin yönettiği bol ödüllü Intouchables’a benzettiğimi de söylemeliyim. Kuşkusuz film aynı hikayeyi anlatmıyor ama genel anlamda atmosferleri hayli benzeşiyor.

Kısaca Tamam mıyız? Çağan Irmak’ın alışıldık çizgisinde, gişe başarısını hedeflemiş, dokunaklı ve izleyicisine olumlu duygular aşılayan bir film. Eğer yönetmenin daha önce başarılı olmuş filmlerini beğendiyseniz bu film de size zevk verecektir.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder