TRANSLATE. PLEASE TRY IT!

Bu Blogda Ara

21 Nisan 2014 Pazartesi

NUH:BÜYÜK TUFAN/NOAH

10.04.2014

NUH:BÜYÜK TUFAN/NOAH (Yön. Darren Aronofsky/ 2014)

Çoğu zaman bir senaryo tamamen özgün bir hikayeden yola çıkılarak yazılmaz. O senaryoya esin kaynağı olan ya da birebir kaynak oluşturan  başka metinlerden yararlanılır. Bazen daha önce çekilmiş bir film, bazen bir edebi eser bir senaryoya kaynak oluşturabilir. Mitolojik öyküler de sık sık sinemaya malzeme oluşturur. Örneğin, Siyah Orfe, N’erdesin Be Birader? gibi filmler Yunan mitolojisindeki öykülerden yola çıkılarak çekilmiş filmlere verebileceğimiz örnekler arasında yer alıyor. Semavi dinlerde anlatılan olayların filme çekilmesi ise pek sık rastladığımız bir durum değil ama yine de örnekleri var. Ülkemizde özellikle Ramazan ayında televizyon kanallarında defaatle dönen Çağrı filmi bu durumun en iyi örneklerinden biri. İşte, geçen hafta vizyona giren, yönetmenliğini ve senaryo yazarlığını Darren Aronofsky’nin üstlendiği Nuh: Büyük Tufan, Semavi dinlerin hepsinde yer alan tufanı konu ediniyor. Darren Aronofsky, Bir Rüya İçin Ağıt, Dövüşçü, Siyah Kuğu gibi ses getirmiş, başarılı işlere imza atmış bir yönetmen. Hal böyle olunca, filme dair beklenti de yüksek oluyor.

Filmin konusu kutsal metinle uyumlu. İnsanoğlu zalimleşmiş ve yoldan çıkmıştır. Bu nedenle Yaratan onları yeryüzünden büyük bir tufanla yok ederek cezalandırmaya karar vermiştir. Bu durumu rüyasında gören Nuh, insanlar dışında masum olan her varlığı taşıyacak bir gemi inşa etmeye başlar. Nuh’un etrafında olup biten mucizelere tanık olan insanlar da o gemiye binmek isterler ama onlar için kurtuluş yoktur... Söz konusu kutsal bir metin olduğu için yönetmen pek çok konuda saygılı bir tutum izlemiş. Kutsal metinlerdeki Adem ve Havva’nın cennetten kovuluşlarını ve takip eden olayları son derece sembolik bir biçimde, inancı ne olursa olsun izleyiciyi rahatsız etmeyecek bir yolla aktarmış. Tabii söz konusu insanlığın yeryüzünden yok oluşu olduğu için filmde karamsar bir atmosfer egemen. Yönetmen bunu görsel olarak da başarıyla vermiş. Filmde egemen olan, ışık, aydınlatma ve renkler bu atmosferi destekliyor. Kostümler ve özellikle kadın oyuncuların görünümlerinin de son derece sade ve doğal olması da dikkat çekiyor. Tüm bu nitelikleriyle filmin hayli özenli olduğunu söylemeliyim.

Kutsal metinde yer alan mucizeler, olağanüstü varlıklar ve mekanlar görsel efektler yardımıyla başarıyla kotarılmış. Ancak itiraf etmeliyim ki Cennetten kovulup yeryüzüne atılan ve burada taştan devlere dönüşen melekler bana fantastik bir film izliyormuşum duygusunu verdi. Ve hatta bu varlıklar bana Yüzüklerin Efendisi üçlemesinde yer alan ağaç adamları anımsattı. Bu nedenle zaman zaman filme ve ele aldığı metne yabancılaştığımı itiraf etmeliyim.

Filmin oyuncu kadrosunda deneyimli ve başarılı isimler yer alıyor. Nuh’u canlandıran Russel Crowe’un iyi bir iş çıkardığını düşünüyorum. Özellikle İla’nın hamile olduğunu öğrendiğinde Nuh’un Yaratan’a sadakati nedeniyle içine düştüğü açmazı duygu olarak başarıyla aktardığını düşünüyorum. Benzer biçimde Nuh’un karısını canlandıran Jennifer Connelly de başarılı bir oyunculuk sergilemiş. Perdede çok doğal durduğunu düşünüyorum. İla rolünde izlediğimiz Emma Watson’ın Harry Potter geride bıraktığı ve oyunculuk anlamında önünde uzun bir yol olduğu bu filmdeki performansıyla bir kez daha anlaşılıyor. Anthony Hopkins Nuh’un büyükbabası rolüyle, Ray Winstone ise zalim ve hırslı kral Tubai-cain rolünde başarılılar.

Bütün bu iyi niteliklerine karşın filmin izleyici ile bağ kurmakta zorlandığını düşünüyorum. Ben filmi kalabalık diyebileceğim bir izleyici grubuyla izledim. Çevremde duyduğum en temel eleştiri filmin saçma olduğuydu. Bana göre bu kadar iyi bilinen bir kutsal metin olması nedeniyle bu sıkıntı yaşandı. Çünkü izleyen herkes kendi dağarcığındaki metinle ve kendi yarattığı imgelerle filmin metnini ve görselliğini karşılaştırdı. Bu da bazı noktalarda filmden uzaklaşmaya neden oldu.

Kısaca, 2 saat 18 dakikalık süreyi biraz uzun bulsam da Nuh: Büyük Tufan filminin izlenebilir bir film olduğunu düşünüyorum. Tabii beklentinizi çok yüksek tutmamak koşuluyla...