TRANSLATE. PLEASE TRY IT!

Bu Blogda Ara

12 Mart 2015 Perşembe

BIRDMAN VEYA CAHİLLİĞİN UMULMAYAN ERDEMİ

05.03.2015
            BIRDMAN VEYA CAHİLLİĞİN UMULMAYAN ERDEMİ
BIRDMAN: OR(THE ANEXPECTED VIRTUE OF IGNORANCE)
(Alejandro G. Iñárritu/2015)

 Meksikalı yönetmen Alejandro G. Iñárritu, bu sene en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi orijinal senaryo ve en iyi sinematografi gibi Oscar’ın en önemli ödüllerini Birdman veya Cahilliğin Umulmayan Erdemi isimli filmiyle topladı. Alejandro G. Iñárritu oldukça ilginç filmlere imza atmış bir yönetmen. Onu 21 Gram, Babil, Biutiful filmlerinden hatırlayacağınızı düşünüyorum. Her birinde ölümle burun buruna gelen ve bir anlamda mistik, en azından görünenden fazlasını deneyimleyen karakterlerin öne çıktığını söyleyebiliriz. Bana kalırsa Birdman’de de yine aynı yol üzerinde ilerlemiş Iñárritu. Gelin şimdi her zaman olduğu üzere filmin konusuna değinelim, ardından da olabildiğince öne çıkan noktalar üzerinde duralım.

Riggon Thomson yıllar önce Birdman isimli bir süper kahraman film serisiyle şöhret olmuş eski bir oyuncudur. Daha farklı ve daha nitelikli işler yapabileceğini göstermek adına, bir tiyatro oyunu sahnelemeye karar vermiştir. Hem yönetmeni hem de başrol oyuncusu olduğu oyunun oyuncularından biri, sahnede bir kaza geçirince yerine bir dönemlerin ünlü tiyatro oyuncularından Mike Shiner seçilir. Riggon’ın gerek kendi iç sesiyle gerekse çevresinde her biri ayrı telden çalan iş arkadaşları ve aile bireyleriyle örülü yaşamı, oyuncu olarak kendini kanıtlamaya çalıştığı bu süreçte hiç de işini kolaylaştırmamaktadır. Acaba oyun Riggon Thomson’ın beklentilerini karşılayacak mıdır? Birdman daha çok karakter üzerinden ilerleyen bir film. Filmin içinde alışageldiğimiz anlamda bir aksiyonun olduğunu söyleyemeyiz. Ancak karakterler arasındaki yoğun etkileşim ve karakterlerin iç dünyaları filmin akıcılığının temel kaynağı. Uzun planlar, plan sahneler oyuncuların kesintisiz performanslarını izlememize yardım ediyor. Aynı zamanda, kurgudan ziyade gerçek bir olaya tanık oluyormuşuz duygusunu yaratıyor. Filmde bu gerçeklik algısını yaratan ögelerden bir diğeri de diyaloglarda gerçek karakterlere yapılan göndermeler.

Öte yandan Birdman çok katmanlı bir film. En üst katmana baktığımızda oyuncu olarak kendini kanıtlama, sınıf atlama çabasındaki Riggon Thomson’ın hikayesini izliyoruz. Ama bu hikayeye eşlik eden çağımızın şöhret kavramı, sosyal medya sitelerinin sağladıkları ve bizden çaldıkları gibi felsefi tartışmalara izin verecek bir başka katman var. Bir diğeriyse sanat nedir, sanatçı kimdir sorularını sorduran bir katman. Dolayısıyla, filmden kafanızda bir çok soru işareti ile birlikte çıkıyorsunuz ki bence bu iyi bir şey.  

Filmin güçlü yanlarından bir diğeri de oyuncu kadrosu. Riggon Thomson’ı canlandıran Michael Keaton aslında bana kalırsa bu rol için biçilmiş kaftan. 1989 ve 1992’de Batman’i canlandırmış ve daha sonra yıldızı sönmüş bir oyuncu Michael Keaton. Birdman’deki performansıyla yalnızca bir süper kahramanı canlandıran bir oyuncu olmadığını kanıtlıyor bize. Mike Shiner rolünde izlediğimiz Edward Norton bana kalırsa Hollywood’un en yetenekli oyuncularından biri. Bu filmde de olağanüstü bir iş çıkarmış. Oscar’da ve daha bir çok festivalde en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında aday gösterilmesine şaşırmamak gerek. Bir diğer başarılı örnek ise Riggon’ın kızı Sam’i canlandıran Emma Stone. O da aynı Edward Norton gibi en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında pek çok festivalde aday gösterildi, ödüller aldı. Genç oyuncu gerçekten de usta işi bir performans sergiliyor.

Kısaca, Birdman veya Cahilliğin Umulmayan Erdemi, özellikle sinemada farklı anlatımları ve düşünmeye sevk eden anlatıları olan filmlere meraklı sinemaseverler için kaçırılmayacak bir film.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder