12.05.2011
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ KÖTÜLERE KARŞI / HOODWINKED 2 HOOD VS. EVIL
(Yön. Mike
Disa/2010)
Hatırlarsanız klasik
masalların sinemada yeni baştan yaratılıp, güncellenerek günümüze uyarlandığını
ve orijinallerinden daha farklı, kimi zaman daha doğru mesajlarla izleyici
karşısına çıktığını söylemiştim. Walt Disney yapımı, Rapuntzel masalından
uyarlanan Karmakarışık hakkında konuşurken, bu konuya da değinmiştik. Şimdi
yine vizyonda bir başka klasik masal uyarlaması var: Kırmızı Başlıklı Kız
Kötülere Karşı. Film, 2005 yılında çekilen Kırmızı Başlıklı Kız’ın devamı
niteliğinde. İlk filmde hem senaryoyu yazan hem de yönetmenliği üstlenen Cory
Edwards, bu kez yalnızca senaryoyu yazmış ve filmin yönetmenliğini Mike Disa
üstlenmiş. İlk filmi gerek içinde barındırdığı güldürü ögesi, gerek verdiği
mesajlar nedeniyle yaratıcı ve ilham verici bulmuştum. Zira film yalnızca hiç
birşeyin göründüğü gibi olamayacağı mesajını vermekle kalmıyor, özellikle
bizimki gibi bir toplumda belli bir yaştan sonra köşesine çekilen büyükanneler
konusundaki ezberi bozuyordu. Ana kahraman Kırmızı Başlıklı Kız, orijinal
hikayede yardıma muhtaç, zavallı bir kız çocuğuyken, filmde özgürlük peşinde
koşan ve sorunları çözen cevval bir yeniyetme olarak resmedilmesi de ayrıca
önemli bir noktaydı. İlk filme ilişkin bu kadar olumlu izlenime sahipken devam
filmine gitmemek olmayacaktı. Ve ben de filmi kaçırmak istemedim. Gelin şimdi
bu film hakkındaki detaylara değinelim.
Çevresi tarafından Kırmızı olarak çağrılan Kırmızı
Başlıklı Kız, uzak bir yerde, gizli bir örgüt tarafından özel bir eğitim
almaktadır. Hansel ve Gterel isimli küçük çocukları kaçıran cadının evine
yapılan operasyonda, kurdun başına buyruk tavırları sonucunda iki küçük çocuk
kurtarılamadığı gibi, üstüne üstlük büyükanne de cadı tarafından kaçırılır.
Bunun üzerine Sonsuza Dek Mutlu örgütünün lideri kurbağa Nick Kırmızı’yı bu
operasyon için geri çağırır. Bu arada Kırmızı’nın eğitim aldığı örgütün
kasasında özenle saklanan top çikolata tarifinin de çalındığı ortaya çıkar. Bu
iki olay arasında bir bağ bulunmaktadır ve bunu çözme görevi de
Kırmızı’nındır. İlk bakışta yine
Kırmızı’yı merkeze koyması ve temsil açısından iyi ve kötü karakterler arasında
kadınların öne çıkması açısından film olumlu mesajlar veriyor gibi gözükse de
ilk filmdeki etkileme gücüne sahip olduğunu söylemek biraz zor. Üstelik gerek
Kırmızı’nın ve gerekse büyükannenin gücünü yine kadına yüklenen domestik görev
ve yeterliliklerden alması, bir pasta tarifinin gizli malzemesini anlama
becerisine sahip olmanın, bir üstünlüğe dönüşmesi, halihazırda var olan
değerleri yeniden üretmekten öteye gitmiyor. Filmde mesaj olarak iki konu öne
çıkıyor. Bunlardan ilki arkadaşlığın ve dayanışmanın önemi, ikincisi ise aşırı
tatlı tüketiminin obeziteye yol açacağı. Amerika Birleşik Devletleri’nde
obezitenin milli bir sorun olduğu düşünülürse bu mesajın varlığı gayet
anlaşılabilir. Filmin ancak yetişkinlerin anlayabileceği Kuzuların Sessizliği
filmine yaptığı gönderme bir kenara bırakılırsa içerdiği esprilerin çok
nitelikli olduğunu söyleyemeyeceğim. Salondaki çocuklardan da pek kahkaha
yükselmedi filmi izlerken. Filmin 3 boyutlu olması ise filme pek katkı getiren
bir şey değil. Zira 3 boyut zevkini tattıracak sahne sayısı yok denecek kadar
az. Öte yandan, bu filmde Sihirli Fasulye, 3 Küçük Domuz, Hansel ve Gretel
derken masal karakterlerinin birbirine girdiğini de söylemek olanaklı.
Özellikle Sihirli Fasulye ve dev ile ilgili bölümün film içinde gereksiz
olduğunu düşünüyorum. Türkçe seslendirme oldukça başarılı. Şarkıcı keçinin
söyledikleri dışında filmdeki tüm müzikler orijinal halinde bırakılmış ve bence
de çok doğru bir karar verilmiş. Çünkü bazen Türkçe sözlerle ve Türk
şarkıcıların yorumlarıyla filmlerdeki şarkılar yapay bir duygu verebiliyor. Bu
arada hazır söz etmişken, bence filmin en komik karakteri Buz Çağı serisinin
talihsiz kemirgeni gibi başına bin türlü bela gelen keçi. Beni film boyunca en
çok gülümseten karakterin o olduğunu itiraf etmeliyim.
Kısaca sevgili dinleyiciler, çoğu devam filmi gibi
Kırmızı Başlıklı Kız Kötülere Karşı da ilk filmin elde ettiği rüzgarla bir
yerlere ulaşmaya çalışan, ama pek çok noktada zayıf kalan bir film. İlk filmi
izlemiş ve beğenmişseniz biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Ama yine de
çocuklarınızla zaman geçirmek ve onlara sinemaya gitme alışkanlığı edindirmek
için hoş bir neden olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder