02.01.2014
SENİN HİKAYEN (Tolga Örnek/2013)
Hatırlayacağınız üzere, Tolga Örnek daha çok gerçek hikayelerden
yola çıkan, belgesel vurgusu olan, izlenebilir filmler çeken bir yönetmen.
Yönetmen 2003’te Hititlerle başlayan uzun metraj film yönetmenliği kariyerini
Gelibolu ve Devrim Arabaları ile sürdürdü. Sözünü ettiğim bu filmler de izleyici
beğenisiyle karşılaşsa da en çok ses getiren filmi yine gerçek karakterlerden
yola çıkarak çektiği Kaybedenler Kulübü oldu. Onu polisiye türünde 2011 yılında
yönettiği Labirent izledi. Geçen hafta vizyona giren Senin Hikayen ise kendi
deneyimlerinden yola çıkarak çektiği, dolayısıyla özdüşünümsel izler taşıyan
bir film. Gelin şimdi kısaca filmin konusuna bakalım. Ardından da detaylar
üzerinde duralım.
Esra ve Hakan genç
ve mutlu bir çifttir. Onlar kendi yaşamlarından çok memnun olmalarına karşın Hakan’ın
annesi Meral’in onların üzerinde bebek sahibi olmaları konusunda baskı kurması
kafalarını karıştırmaktadır. Meral de kendi açısından haklıdır. Zira kansere
yakalanan Meral, tedaviye olumlu yanıt verip iyileşmiştir ama ölüme bu kadar
yaklaşmış olması, ölmeden torun sahibi olmak istemesini tetiklemektedir. Esra’nın
çok da planlamadan hamile kalışı bu ailenin tüm dengesini alt üst eder... Senin
Hikayen, aslında çevremizde örnekleriyle çok karşılaşabileceğimiz bir öyküyü
anlatıyor. Filmde izlediğimiz kentli genç çift ve bu çiftin kendi anne
babalarıyla ilişkisinin çevremizde pek çok karşılığı var. Bu anlamda hoş ve
sıcak bir öyküye sahip olduğunu söyleyebilirim. Filmin öyküsünde belki de en
doğru bulduğum nokta Esra ve Hakan üzerinden çocuk sahibi olma meselesine
yaklaşım. Ezelden beri sinemamızda anne baba olmanın kutsallaştırıldığı,
evliliğin mutlaka çocukla taçlandırılması gerektiği teması, bu filmde “Her evli
çift çocuk sahibi olmak zorunda mıdır?” sorusuna evrilmiş. Özellikle ülkemizin
içinde bulunduğu siyasi konjonktür açısından bu sorunun sorulmasını yerinde
bulduğumu söylemeliyim. Çift Esra hamile kaldıktan sonra bile kararsız kalıyor,
aldırmayı düşünüyorlar. Tüm bu süreci olumlu bulduğumu yineleyeyim. Zaten
filmin neredeyse tamamı bu çocuk sahibi olma sürecine odaklanıyor. Bu anlamda Senin
Hikayen’in bana 1995 yılında Chris Columbus’un yönettiği Dokuz Ay isimli komedi
türündeki filmi anımsattığını söyleyebilirim.
Gerçekten de
filmin içinde izleyicisini gülümseten, esprili sahneler var. Hakan’ın Esra’nın
süt sağma pompasını kendi üzerinde denemesini buna örnek olarak verebilirim. Bu
eğlenceli senaryonun ne yazık ki eksik yanları da var. Esra’nın anne babasının
yurtdışında yaşadığını filmin içindeki bir diyalogdan anlıyoruz. Meral’in ise
sevimli bile olsa baskın bir oğlan annesi olduğu aşikar. İster istemez, içinde
yaşadığımız teknoloji çağında, böyle bir sosyal sınıftan gelen Esra’nın uzakta
bile olsa böyle zor bir karar arifesinde neden annesiyle de bu süreci
paylaşmadığını anlamakta güçlük çektim. Senaryonun belki de en eksik yanı bu ve
Esra’nın ailesiyle bu mesafesi bana çok mantıklı görünmedi. Filmin hayli
dinamik bir kurgusu var. Zaman zaman paralel kurgu tercih edilmiş. Bazen de
reklam filmlerini aratmayacak bir hız ve biçimciliğe kayılmış. Buna rağmen
filmin sarktığını söylemek zorundayım. Anlatılan hikaye için iki saati aşan
sürenin gereğinden uzun olduğunu düşünüyorum. Genel anlamda filmin anlatımı
temiz. Düzgün ilerliyor. Ama bu daha çok iyi kotarılmış bir TV dizisi
temizliğinde bir anlatım. Sinemasal olarak beni çok mutlu ettiğini
söyleyemeyeceğim
Filmdeki
oyunculuklara gelirsek... Yılların deneyimli tiyatro ve sinema oyuncusu Nevra
Serezli sevimli ama baskıcı babaanne rolünün hakkını vermiş. Ancak yine de bazı
sahnelerde oyunculuğunu abartılı bulduğumu söylemeliyim. Bunu da iyi
yönetilememiş olmasına veriyorum. Esra ve Hakan rollerinde Sema Ergeç ve
Timuçin Esen güzel bir ikili oluşturmuşlar. Özellikle Sema Ergeç’in perdeye çok
yakıştığını düşünüyorum. Dede rolünde izlediğimiz deneyimli oyuncu Sait Genay
başarılı ama yine yönetmenin tasarrufu nedeniyle olsa gerek film içinde
etkisiz. Aynı şeyi Esra ve Hakan’ın arkadaş çevresi için de söylemeliyim. Daha
çok bir gereklilik nedeniyle filmde yer aldıkları izlenimini edindim.
Karakterlerin bir derinliği yok. Bir bağlama oturtmak mümkün değil. Örneğin,
arkadaşlıkları nereye dayanıyor? İş arkadaşı mı, okuldan tanıdıkları
arkadaşları mı hiçbir fikir vermiyor film ve bize “Gördüğünüz gibi Esra ve
Hakan’ın bir grup arkadaşı da var” diyor sadece.
Kısaca Senin
Hikayen Tolga Örnek’in en iyi filmi değil. Ama sıcak, duygulu bir hikaye.
Beklentinizi çok yüksek tutmazsanız izlemekten zevk alacağınızı düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder