TRANSLATE. PLEASE TRY IT!

Bu Blogda Ara

14 Kasım 2012 Çarşamba

DÜŞMANI KORURKEN/SAFE HOUSE


23.02.2012
DÜŞMANI KORURKEN/SAFE HOUSE (Daniel Espinosa/2012)

Hollywood sinemasının alameti farikalarının başında gösteriş gelir. Hemen her yapımda, oyuncular, çekimler, mekanlar, post prodüksiyon hep böyle bir anlayışa hizmet eder. Hollywood’un bu gösterişi en iyi sergilediği türlerin başındaysa aksiyon, polisiye, macera türü filmler geliyor. İşte bu hafta sizler için izlediğim Düşmanı Korurken bu duruma iyi bir örnek. Baş rollerini Denzel Washington ve Ryan Reynolds’ın paylaştığı Düşmanı Korurken’in yönetmeni ise İsveç asıllı Daniel Espinosa. Film genç yönetmen Espinosa’nın Hollywood’daki ilk işi, ilk büyük sorumluluğu. Acaba yönetmen bu sorumluluğun üstesinden gelebilmiş mi? Bu ve diğer konular hakkında konuşmadan önce kısaca filmin konusuna değinelim.

CIA’in genç ajanlarından Matt Weston kurumda “güvenli ev” olarak tanımlanmış olan merkezlerden birinin sorumlusudur. Sahaya çıkmak için çok hevesli olmasına karşın bir türlü istediği şansı yakalayamaz. Güvenli evde oturup zamanın geçmesini beklediği sıkıcı günlerden birinde, vaktiyle CIA’de çaılşmış fakat daha sonra kuruma ihanet etmiş eski bir ajan, Tobin Frost getirilir. Yine illegal bir bilgi satışı aşamsındayken köşeye sıkışan Tobin Frost Cape Town’daki Amerikan Büyükelçiliği’ne sığınmıştır ve sığındıktan sonra sorgulanmak üzere güvenli eve getirilmiştir. Ne var ki Tobin Frost’un peşinde olanlar onu orada da bulur ve genç ajan Matt Weston bir karar vermek zorunda kalır. Sizin de tahmin edeceğiniz gibi film bol miktarda kovalamaca, takip, yakın dövüş gibi aksiyon macera türünde görmeyi umduğumuz sahnelerle dolu. Özellikle kovalamaca, takip sahnelerinde kurgu son derece hızlı. Nefesinizi tutup, dikkatle izleme ihtiyacı duyuyorsunuz. Filmde mekan olarak Cape Town seçilmiş. Güney Afrika film çekmek için tercih edilen bir ülke değil genellikle. Fakat filme farklı bir atmosfer kattığını kabul etmek gerek. Trafiğin soldan aktığı, araçlarda direksiyonun sağda olduğu  bir ülkede takip sahneleri de daha farklı bir tat veriyor. Filmin sonlarına doğru seçilen varoş mahallesinin de filme farklı bir hava kattığını düşünüyorum. Filmde müzik görsel akışa eşlik etmekle birlikte asla öne çıkmıyor. Yalnızca destekleyici bir faktör olarak işlev görüyor.


Filmde oyunculuk anlamında bir sıkıntıyla karşılaşmıyoruz. En nihayetinde yönetmen Daniel Espinosa’nın elinde iki başarılı oyuncu var: Denzel Washington ve Ryan Reynolds. Tobin Frost karakteri Denzel Washington için yeni bir karakter değil. Daha önce de benzerlerini canlandırdığı bir karakter.  Ryan Reynolds ise Teklif, Hayat Sana Güzel gibi romantik komedilerin yanı sıra Toprak Altında gibi  gerilim türünde filmlerde de rol almış bir oyuncu. Düşmanı Korurken’de canlandırdığı gözü pek, genç ajan rolünün üstesinden hakkıyla geldiğini söylemeliyim. Filmde Sam Shepard, Robert Patrick gibi başka usta oyuncuların yanı sıra Matt Weston’ın sevgilisi Ana Moure’yu oynayan Fransız asıllı Nora Arnezeder gibi yeni yüzler de yer alıyor. Filmde küçük bir rolü de olsa Nora Arnezeder’i daha sonra sık sık beyazperdede göreceğimizi düşünüyorum.

Peki bütün bu usta oyuncular, bütün bu aksiyon neye hizmet ediyor? Filmin senaryosuna baktığımızda çok da derinlikli bir meseleyle karşılaşmıyoruz. Tobin Frost vaktiyle çok iyi bir ajanken ne olup da çalıştığı kuruma ihanet etme, uluslararası düzeyde bütün kirli çamaşırları ortaya dökme ihtiyacı duymuş; bunu anlamamızı sağlayan bir veri yok filmde. Üstelik güvenli ev basıldıktan sonra Tobin Frost’un peşindeki adamaların CIA bağlantılı olma ihtimalinin dillendirilmesiyle birlikte filmin sonunu kestirmek çok zor olmuyor. Film bittikten sonra derin bir etki bırakmıyor üzerinizde. Ama izlediğiniz için de esef etmiyorsunuz.

Kısaca, Düşmanı Korurken aksiyon macera türünde filmleri tercih edenleri kesinlikle tatmin edecektir. Ama filmi izleyemezseniz çok da fazla bir şey kaçırmış olmazsınız.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder