TRANSLATE. PLEASE TRY IT!

Bu Blogda Ara

14 Kasım 2012 Çarşamba

KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ KÖTÜLERE KARŞI / HOODWINKED 2 HOOD VS. EVIL


12.05.2011

KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ KÖTÜLERE KARŞI /  HOODWINKED 2 HOOD VS. EVIL 
(Yön. Mike Disa/2010)

Hatırlarsanız klasik masalların sinemada yeni baştan yaratılıp, güncellenerek günümüze uyarlandığını ve orijinallerinden daha farklı, kimi zaman daha doğru mesajlarla izleyici karşısına çıktığını söylemiştim. Walt Disney yapımı, Rapuntzel masalından uyarlanan Karmakarışık hakkında konuşurken, bu konuya da değinmiştik. Şimdi yine vizyonda bir başka klasik masal uyarlaması var: Kırmızı Başlıklı Kız Kötülere Karşı. Film, 2005 yılında çekilen Kırmızı Başlıklı Kız’ın devamı niteliğinde. İlk filmde hem senaryoyu yazan hem de yönetmenliği üstlenen Cory Edwards, bu kez yalnızca senaryoyu yazmış ve filmin yönetmenliğini Mike Disa üstlenmiş. İlk filmi gerek içinde barındırdığı güldürü ögesi, gerek verdiği mesajlar nedeniyle yaratıcı ve ilham verici bulmuştum. Zira film yalnızca hiç birşeyin göründüğü gibi olamayacağı mesajını vermekle kalmıyor, özellikle bizimki gibi bir toplumda belli bir yaştan sonra köşesine çekilen büyükanneler konusundaki ezberi bozuyordu. Ana kahraman Kırmızı Başlıklı Kız, orijinal hikayede yardıma muhtaç, zavallı bir kız çocuğuyken, filmde özgürlük peşinde koşan ve sorunları çözen cevval bir yeniyetme olarak resmedilmesi de ayrıca önemli bir noktaydı. İlk filme ilişkin bu kadar olumlu izlenime sahipken devam filmine gitmemek olmayacaktı. Ve ben de filmi kaçırmak istemedim. Gelin şimdi bu film hakkındaki detaylara değinelim.

Çevresi tarafından Kırmızı olarak çağrılan Kırmızı Başlıklı Kız, uzak bir yerde, gizli bir örgüt tarafından özel bir eğitim almaktadır. Hansel ve Gterel isimli küçük çocukları kaçıran cadının evine yapılan operasyonda, kurdun başına buyruk tavırları sonucunda iki küçük çocuk kurtarılamadığı gibi, üstüne üstlük büyükanne de cadı tarafından kaçırılır. Bunun üzerine Sonsuza Dek Mutlu örgütünün lideri kurbağa Nick Kırmızı’yı bu operasyon için geri çağırır. Bu arada Kırmızı’nın eğitim aldığı örgütün kasasında özenle saklanan top çikolata tarifinin de çalındığı ortaya çıkar. Bu iki olay arasında bir bağ bulunmaktadır ve bunu çözme görevi de Kırmızı’nındır.  İlk bakışta yine Kırmızı’yı merkeze koyması ve temsil açısından iyi ve kötü karakterler arasında kadınların öne çıkması açısından film olumlu mesajlar veriyor gibi gözükse de ilk filmdeki etkileme gücüne sahip olduğunu söylemek biraz zor. Üstelik gerek Kırmızı’nın ve gerekse büyükannenin gücünü yine kadına yüklenen domestik görev ve yeterliliklerden alması, bir pasta tarifinin gizli malzemesini anlama becerisine sahip olmanın, bir üstünlüğe dönüşmesi, halihazırda var olan değerleri yeniden üretmekten öteye gitmiyor. Filmde mesaj olarak iki konu öne çıkıyor. Bunlardan ilki arkadaşlığın ve dayanışmanın önemi, ikincisi ise aşırı tatlı tüketiminin obeziteye yol açacağı. Amerika Birleşik Devletleri’nde obezitenin milli bir sorun olduğu düşünülürse bu mesajın varlığı gayet anlaşılabilir. Filmin ancak yetişkinlerin anlayabileceği Kuzuların Sessizliği filmine yaptığı gönderme bir kenara bırakılırsa içerdiği esprilerin çok nitelikli olduğunu söyleyemeyeceğim. Salondaki çocuklardan da pek kahkaha yükselmedi filmi izlerken. Filmin 3 boyutlu olması ise filme pek katkı getiren bir şey değil. Zira 3 boyut zevkini tattıracak sahne sayısı yok denecek kadar az. Öte yandan, bu filmde Sihirli Fasulye, 3 Küçük Domuz, Hansel ve Gretel derken masal karakterlerinin birbirine girdiğini de söylemek olanaklı. Özellikle Sihirli Fasulye ve dev ile ilgili bölümün film içinde gereksiz olduğunu düşünüyorum. Türkçe seslendirme oldukça başarılı. Şarkıcı keçinin söyledikleri dışında filmdeki tüm müzikler orijinal halinde bırakılmış ve bence de çok doğru bir karar verilmiş. Çünkü bazen Türkçe sözlerle ve Türk şarkıcıların yorumlarıyla filmlerdeki şarkılar yapay bir duygu verebiliyor. Bu arada hazır söz etmişken, bence filmin en komik karakteri Buz Çağı serisinin talihsiz kemirgeni gibi başına bin türlü bela gelen keçi. Beni film boyunca en çok gülümseten karakterin o olduğunu itiraf etmeliyim.


Kısaca sevgili dinleyiciler, çoğu devam filmi gibi Kırmızı Başlıklı Kız Kötülere Karşı da ilk filmin elde ettiği rüzgarla bir yerlere ulaşmaya çalışan, ama pek çok noktada zayıf kalan bir film. İlk filmi izlemiş ve beğenmişseniz biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Ama yine de çocuklarınızla zaman geçirmek ve onlara sinemaya gitme alışkanlığı edindirmek için hoş bir neden olabilir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder