TRANSLATE. PLEASE TRY IT!

Bu Blogda Ara

14 Kasım 2012 Çarşamba

KARMAKARIŞIK / TANGLED


28.12.2010
KARMAKARIŞIK / TANGLED (Nathan Greno  Byron Howard)


Bu hafta sizler için bir animasyon  film seçtim. Walt Disney’in 50. uzun metraj animasyon filmi olan ve Amerika Birleşik Devletler’inde aralık ayı başında en çok izlenen ve bu özelliği ile Harry Potter Ölüm Yadigarları Bölüm 1’i de geride bırakan Karmakarışık sözünü ettiğim film. Yönetmenliğini Walt Disney’in ödüllü genç jenerasyon yönetmenleri Nathan Greno ve Byron Howard’ın yaptığı Karmakarışık, Grimm Kardeşlerin klasik masallarından Rapuntzel’in uyarlaması. Gelin şimdi filmdeki detaylar üzerinde konuşalım.

19. yüzyılın başlarında yaşayan Alman Grimm Kardeşlerin eserleri hepimizin yaşamı boyunca en az bir kez okuduğumuz, dinlediğimiz masallardır. Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Hansel ve Gretel, Çizmeli Kedi, Kurbağa Prens, Uyuyan Güzel, Fareli Köyün Kavalcısı ve Rapuntzel kanımca Grimm Kardeşlerin en çok bilinen masallarıdır. Bu masallar iyi ve kötü, güzel ve çirkin ayrımlarının çok keskin biçimde yapıldığı, kötülerin haşin ve acımasız, iyilerinse zayıf ve yardıma muhtaç olması gibi belli kalıplar üzerine kuruludur.  Kuşkusuz bu masalların yazıldıkları dönemden bu yana pek çok şey değişti ve haklı olarak bu masallardaki kadın ve erkek rollerinin yanlışlığını tartışan pek çok çalışma yapıldı. Sanırım yapım şirketleri de bunun farkına vardılar ki artık bu masalları olduğu gibi çekmek yerine günümüze uyarlamaya başladılar. Bu konuda iyi bir örnek olarak yine Grimm Kardeşlerden uyarlanan ve dilimize Kırmızı olarak çevrilen  2005 Weinstein yapımı Hoodwinked gösterilebilir. Bu konuda pek de reformist olmayan Walt Disney için 50. uzun metraj animasyon film ünvanına yakışır bir film olmuş Karmakarışık. Rapuntzel’in o acıklı öyküsü bu filmde bambaşka bir boyut kazanmış. Yine kaçırılmış ve kuleye kapatılmış bir genç kız olmasına karşın, kurtarılmayı bekleyen aciz bir karakter yok karşımızda. Onun yerine tüm akranları gibi enerjik, dünyayı keşfetmek ve hayallerinin peşinden gitmek isteyen, aklı biraz karışık sevimli bir genç kız Rapuntzel. Üstelik karşısına çıkan da bir prens değil, sevimli bir haydut. Bu anlamda filmin alışıldık ezberleri bozduğunu söylemek yanlış olmasa gerek. Üstelik Rapuntzel’in saçının yalnızca uzun olmakla kalmayıp, gençleştirici ve iyileştirici nitelikte olması da Rapuntzel’I güçlü kılmış öykü içinde. Kuşkusuz filmde romans faktörü de var ama asıl izlek bu değil. Filmde önyargıları kırmaya yönelik de bir mesaj var. İri yarı, potansiyel suçlu görünümündeki Ördek Yavrusu restoranın müşterileri, o iri ve kaba görünümlerinin ardında herkes gibi hayaller yaşatmaktadır. Rapuntzel onların bu yönünü ortaya çıkarmaya da yardımcı olur. Filmin bana göre en sevimli karakteri ise hiç söz söylemeden komik olmayı başaran, köpek mizaçlı saray atı Maximus. Belki daha sonra Maximus’un ana karakter olduğu bir film de yapılır. Tabii filmde hiç kuleden çıkmamış olan Rapuntzel’in nasıl olup da yüzmeyi bildiği gibi mantık sınırlarını zorlayan sorular da sormak olanaklı ama filmin genelindeki olumlu faktörleri düşünerek bunları görmezden gelebiliriz sanırım.

Filmin teknik niteliklerine gelirsek… Son dönemin yükselen değeri 3 boyutlu filmler biliyorsunuz. Hatta bu mesele yalnızca sinema ile de sınırlı değil. Dünyanın önde giden teknoloji markaları  televizyonlarda da 3 boyutu yaygınlaştırma yolunda. İşte Karmakarışık da bu gelişmeden nasibini almış 3 boyutlu bir film. Zaman içinde farklılaşmış olsa da Walt Disney’in animasyonlarındaki sevimli, sıcak çizgilerin bu filmde de yinelendiğini görüyoruz. 3 boyutla birlikte daha zevkli bir hal alıyor filmi izlemek. Müzikler bana göre Türkçeleştirildiğinde biraz zorlama bir havaya bürünüyor ama bu konuda yapılacak bir şey yok. Hedef kitlesinin çocuklar olduğu düşünüldüğünde filmin alt yazıyla gösterime girmesi rasyonel bir karar olamaz. Sevenleri için Sertab Erener’in de filmde bir şarkı seslendirdiğini belirtelim.

Kısaca, Karmakarışık yeni yorumuyla çocuklara daha normal ve doğru modeller sunan, görsel olarak büyük küçük tüm izleyicilerine keyif verecek nitelikte hoş bir film. Ancak bir konuda sizi uyarmam gerekebilir. Ebeveynlerin çocuklarına sinemaya gitme alışkanlığını vermeleri muhteşem ve takdir edilecek bir durum kuşkusuz. Ama daha sakin bir ortamda filmi izlemek isteyebilirsiniz. İşte bu nedenle eğer animasyon seven bir yetişkinseniz filmi izlemek için hafta içinde ve görece geç saatteki bir seansı seçmeniz yerinde olabilir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder