TRANSLATE. PLEASE TRY IT!

Bu Blogda Ara

14 Kasım 2012 Çarşamba

TENTEN’İN MACERALARI / THE ADVENRURES OF TINTIN: The Secret of The Unicorn



16.11.2011
 
TENTEN’İN MACERALARI / THE ADVENRURES OF TINTIN: The Secret of The Unicorn (Steven Spielberg/2011)
 

Sevgili dinleyiciler merhaba! Sizin de hatırlayacağınız üzere J.K Rowling’in yazdığı ve 1997 yılında basılan Harry Potter serisinin ilk kitabı Felsefe Taşı abartısız tüm dünyada yeni bir akımın başlamasına yol açtı. Tamamen fantastik ögeler barındıran bu seri başta hedef kitlesi olan çocuklar olmak üzere tüm okurların hayal dünyasını zenginleştirdi ve bir bağımlılığa dönüştü. Serinin filmleri de en az kitabı kadar ilgi çekti. Televizyonlarda yayınlanan Acemi Cadı, Sihirli Annem, Selena gibi dizileri de düşündüğümüzde bir kuşağın neredeyse tamamen fantastik kurmacalarla yetiştiğini ve klasik Walt Disney karakterlerinin modasının geçtiğini söylemek sanırım yanlış olmaz. Ya da 2010 Walt Disney yapımı Karmakarışık’ta Rapuntzel öyküsünün yeniden yorumlanması gibi kimi değişiklikler yapmak zorunlu hale geldi. Yeni üretilen animasyon filmlerde ise, örneğin  Mega Zeka’da olduğu gibi yine fantastik ögelerin öne çıktığını görüyoruz. İşte bu noktada 50 yıllık bir maziye sahip Tenten’in Maceraları adeta sözünü ettiğimiz yönelime bir başkaldırı gibi. Evet bugün sizlerle yönetmenliğini Steven Spielberg’in yaptığı yapımcılığını ise Yüzüklerin Efendisi serisinin efsanevi yönetmeni Peter Jackson’ın üstlendiği Tenten’in Maceraları hakkında konuşacağız.
 
TenTen  Belçikalı yazar Hergé tarafından 1929 yılında yaratılmış bir çizgi roman karakteri ve 20. yüzyıl Avrupa çizgi romanlarının en ünlülerinden biri. Dizinin 200 milyondan fazla baskısı yapılmış ve 50 dile çevrilmiştir. Şu anda 50’li yaşların üstünde olan bir neslin takip ettiği önemli bir çizgi karakterdir TenTen. Dolayısıyla TenTen’in maceralarının yeniden gündeme gelmesi yalnızca bu karakteri onu zaten bilen bir izleyici ile yeniden buluşturmayacak, aynı zamanda genç nesille de buluşacak. Biraz önce de söylediğim gibi Tenten karakteri adeta yakın dönemden bu yana var olan sihir, büyü odaklı fantastik filmlere, animasyonlara meydan okuyor gibi. Çünkü TenTen köpeği Milu’nun bu tür yönleri ve becerileri yok. Genç bir gazeteci olan TenTen olayları zekası ve dikkati ile çözüyor, büyülerle değil. O nedenle Harry Potter serisiyle büyümüş genç izleyici için TenTen’in farklı bir kapı araladığını söyleyebiliriz.
 
Gelelim filmin konusuna… Tenten’in sahibi olduğu gemi maketi farkında olmadan onun başına pek çok bela açar. Aniden Tenten, maketin peşinde olan kötü adam İvan İvanoviç Sakharine’in hedefi haline gelir. Üç parçadan oluşan gemi maketlerinin içindeki kodlar, bu kodları bulanı büyük bir hazineye kavuşturacaktır. Sakharine’in peşine düştüğü Tenten’in en büyük yardımcısı sevimli ve sadık köpeği Milu ve bu macera sırasında tanıştığı Kaptan Haddock’tur. Şaşkınlıkları nedeniyle Tenten’e yardımcı olacakları konusunda izleyicide şüphe uyandıran dedektif Dupond ve Dupont da filmin komedi unsurlarından biri olarak filmde yer alıyorlar. Tenten’in macerasının yanısıra onların başlarının belası olan kapkaççıyla yaşadıkları yan hikaye de oldukça eğlenceli. Sürükleyici bir öyküye sahip olan filmde hem macera, hem komedi birarada. Filmde karakterlerin yumuşak hatlı çizimlerinin, dönemin atmosferini estetik biçimde yansıtan çevre betimlemelerinin göz doldurucu olduğunu söylemeliyim. Gösterişli işlere imza atan Spielberg’ten de beklenen bu olsa gerek. 25 yıllık bir çabanın ardından en sonunda filmin haklarını elde edebilen yönetmen Spielberg, bu çabasının hakkını vermek istemiş sanırım. Tenten’in Maceraları özenli bir iş olmakla birlikte 3 boyut anlamında çok da tatmin edici değil. Bir kaç sahne dışında çok etkileyici bir sahneyle karşılaşmadım. Film 3 boyut gözlüğü takılmadan da izlenebilecek nitelikte. Filmi ben Türkçe dublajlı olarak izledim. Kişisel olarak orijinal seslendirmenin daha iyi olacağı hissine kapıldım. O nedenle billet almadan önce bu bilgiyi de almanızda yarar var.
 
Kısaca, Tenten belli bir kuşağı çocukluğuna götürecek bir film olmasına karşın, genç jenerasyonun da zevk alacağına inandığım hoş bir animasyon. Özleyenler için taze bir nefes almak gibi olacağını düşünüyor, ilk kez tanışacak olanlara ise yeni bir kapı aralayacağını düşünüyorum.
 
 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder