TRANSLATE. PLEASE TRY IT!

Bu Blogda Ara

14 Kasım 2012 Çarşamba

ZOR BABA 3 / LITTLE FOCKERS


04.01.2011
ZOR BABA 3 / LITTLE FOCKERS (Yön.Paul Weitz, 2010)


Öncelikle yeni yılınızı kutlayarak programa başlamak istiyorum. Umarım 2011 hepimiz için geriye dönüp baktığımızda  mutlulukla anacağımız bir yıl olur.  Her yılbaşında olduğu gibi 2011’e  umutla başladık çoğumuz ve bu duyguya yakışacak keyifli, eğlenceli bir film seçmeye çalıştım ben de. Bir süredir vizyonda olan Zor Baba 3’ten yana oldu seçimim. Bildiğiniz gibi Zor Baba serisi 2000 yılında başlamış, 2004’te ikincisi vizyona girmişti. Şimdi de Amerikan Pastası’ndan tanıdığımız, yönetmen Paul Weitz’in çektiği, serinin üçüncü filmi gösterimde.

Her seri filmde olduğu gibi Zor Baba 3’te de doğal olarak filmin ana ekseni aynı karakterler ve benzer olaylar üzerine kurulu. Dolayısıyla ilk filmden bu yana fazla değişen bir şey yok. Espriler yine çoğunluk cinsellik üzerine kurulu. Ama isim meselesi yine en çok öne çıkan güldürü ögesi. Ben Stiller’ın canlandırdığı erkek hemşire Gay Focker’a bu kez Jessica Alba’nın canlandırdığı güzeller güzeli ilaç mümessili Andy Garcia eklenmiş. Filmdeki gülünç olayların bir kısmı işte bu isimler üzerine kurulu. Ama bildiğiniz gibi bu, seri için yeni bir şey değil. Filmde evlilik sadakat gibi konular öne çıkıyor. Üç farklı evlilik tipiyle karşılaşıyoruz. Jack Byrnes ve karısının muhafazakar evliliği, Focker çiftinin herşeyi açık açık ve herkesin yanında rahatça konuşabildiği sıradışı rahat evliliği ve  Gay ve Pam’in ebeveynlerine göre daha normal olarak tanımlanabilecek evlilikleri. Bu çiftlerin yarattıkları tezatlar üzerinden de filmde güldürü ögesi oluşturulmaya çalışılmış.  Ama filmde asıl güldürü daha önceki filmlerde de olduğu üzere yine Gay ve kayınpederi Jack arasında ki gerilimden kaynaklanıyor. Bununen güzel kanıtıysa filmin sonunda saklı. Zor Baba 3’te dikkat çeken noktalardan bir tanesi ise Jack ve Gay’in ailenin gelecekteki babası olma üzerine yaptıkları konuşma sırasındaki beden dilleriydi. Oradaki selamlaşma ve sarılmaları Baba filmindeki selamlaşmaların bir parodisi gibiydi. O serinin unutulmaz oyuncuları arasında olan Robert De Niro’nun filmin bu biçimde paradosini yaptığını görmek ilginç bir gözlemdi benim için.

Hazır söz Robert De Niro’dan açılmışken filmde Jack Byrnes karakterinin önceliğine değinelim. İlk filmde kanımca bu kadar öne çıkmıyordu karakter. Ama son filmde De Niro’nun rolünün herkesin önüne geçtiği çok açık. Artık film Ben Stiller ve Robert De Niro filmi değil, bütünüyle Robert De Niro filmi olmuş. Filmin adı Türkçe’ye baştan beri Zor Baba olarak çevrildiği için bunu olağan karşılayabilirsiniz. Ama filmin orijinal adında böyle bir vurgu yok. Meet the Parents, Meet the Fockers ve Little Fockers olan serinin orijinal isimlerinde De Niro’yu öne çıkaracak bir çağrışım bulunmamakta. Buna rağmen özellikle bu son filmde Jack Byrnes karakteri öne çıkıyor. Son dönemlerde daha çok büyükbaba rolleri oynayan, daha sakin dram ve komedilerde yer alan aktörü tekrar eskiden canlandırdığı karakterlere yaklaştıracak bir filmde izlemenin zamanı geldi bence. Umarım çok iyi bir ikili olan yönetmen Martin Scorsese ve Robert De Niro yakında yine sözünü ettiğim türde bir projede bir araya gelirler.

Filmin diğer oyuncularına gelirsek… Aslında kredilere baktımızda gördüğümüz isimler göz kamaştırıyor. Ben Stiller’a Dustin Hofman ve Barbara Streisend gibi yetenekleri tescilli oyuncular eşlik ediyorlar yine. Ne varki filmdeki ağırlıkları bana göre yeterli değil. Gay ve Pam’in ikizlerini oynayan çocuk oyuncuların ise yanlış seçim olduğu kanısındayım. Fiziksel olarak aralarında en az 2 yaş varmış gibi görünen bu çocukların farklılıklarına filmde bir cümle ile değiniliyor ama bu çocukların arasında var olan uçurumu açıklamak için yeterli değil. Kaldı ki oyunculuk ve konuşma akıcılığı anlamında da aralarında ciddi farklar var. Dolayısyla ikisinin ikiz olduğunu kabullenmek hayli zor. Jessica Alba’nın canlandırdığı Andy Garcia karakteri fazla abartılı, Owen Wilson’ın canlandırdığı Kevin karakteri ise bana göre filmin genel ritmine uymuyor. Gay Focker’ın eşi rolündeki Teri Polo kelimenin tam anlamıyla vasat, Ben Stiller ise her zamanki standardının biraz altında bir oyunculuk sergiliyor.  Teknik anlamdaysa film, Hollywood’da görmeye alıştığımız standartlara uygun sıradan bir film. Ne göz kamaştıracak bir yan ne de rahatsız edecek bir tutarsızlık ya da kusur söz konusu.

Genel olarak Zor Baba 3 ortalama bir komedi olarak sinema salonlarındaki yerini koruyor. Eğer önceki filmleri sevdiyseniz serinin üçüncü filmi de beğeninizi kazanabilir. Dolayısıyla, Zor Baba 3 kaçırırsanız üzülmeyeceğiniz, izleme şansınız olursa sizi gülümsetebilecek ,sıradan bir film.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder