TRANSLATE. PLEASE TRY IT!

Bu Blogda Ara

25 Şubat 2016 Perşembe

ALİ BABA VE YEDİ CÜCELER

20.11.2015
ALİ BABA VE YEDİ CÜCELER  (Yön. Cem Yılmaz/ 2015)

Şu an sinemalarda pek çok zevke hitap edecek çeşitlilikte film var. Ben de bu hafta biraz eğlenme umuduyla Cem Yılmaz’ın son filmi Ali Baba ve Yedi Cüceler’e gittim. 2006’da yönettiği Hokkabaz’dan bu yana yönetmenliği bizzat üstlendiği dördüncü filmi. Diğer filmlerinde olduğu gibi Cem Yılmaz bu filmde de hem yönetmenliği, hem yapımcılığı hem de senaryo yazarlığını üstlenmiş. Üstelik filmdeki iki ana karakteri de kendisi canlandırmış. Dolayısıyla, karşımızda tam anlamıyla bir Cem Yılmaz filmi var. Her zaman yaptığımız üzere önce filmin konusuna değinelim, ardından da diğer detaylara bakalım.

Şenay yapılaşma denince beton blokların dikildiği, bahçeli evlerin hayalden öteye gidemediği ülkemizde bahçe süsü olarak tasarladığı 7 cüce biblolarını büyük yapı marketlere pazarlamaya, bu yolla atılım yapmaya çabalamaktadır. Bulgaristan’daki bir bahçecilik fuarına ölen eşinin kardeşi İlber’le katılan Şenay’ın tek amacı işini büyütmektir. Ancak Şenay ve İlber için büyüyen tek şey başlarına sarılmış olan beladır... Sevgili dinleyiciler, bir filme gitmeden önce filmde oynayan oyunculara, yönetmenine, afişine bakarız. Nasıl bir film izleyeceğimiz konusunda sağlam veriler sunar bunlar . Elbette işin içinde Cem Yılmaz varsa güldürü izleyeceğimizi biliyor ve merak ediyoruz, bu kez nasıl bir fikirle karşımıza çıkacağını. Şu bir gerçek ki Cem Yılmaz pek kolaya kaçmıyor. Olabildiğince şartları ve hayal gücünü zorlayan işler yapmaya çalışıyor. Bu defa Ali Baba ve Yedi Cüceler’de daha filmin adıyla birlikte her zamankinden daha absürd bir işle karşı karşıya olduğumuzu anlıyoruz. Ali Baba ve Kırk Haramiler ile Pamuk Prenses ve Yedi Cücelerden devşirme, eklektik bir anlatı olduğunu seziyoruz. Hakikaten de film ilerledikçe daha önce farklı bağlamlarda izlediğimiz başka anlatıların izini sürebiliyoruz. Bir yanda Açlık Oyunları’na gönderme var, diğer yanda son dönemlerin yükselen teması zombilere. Bir tarafta bir zamanların kült dizisi Lost’tan izler yakalarken diğer tarafta Kara Ormanın lanetiyle burun buruna geliyoruz. Bu yanıyla tüm bunların parodisini yapıyor Cem Yılmaz. Pek sık karşılaştığımız bir yapı değil bu sinemamızda. Elbette karşımızdaki bir komedi.
Dolayısıyla, bu parodiler de filmin güldüren yanına hizmet etmek için var. Doğal olarak inceden bir eleştiri de seziliyor. Peki film eğlenceli mi?

Kişisel olarak evet, güldüğüm yerler oldu filmde. Ama baştan sona kahkahaya boğulduğumu da söyleyemem.

Filmde oyunculuklara şöyle bir bakacak olursak... Cem Yılmaz elbette alışageldiğimiz performansını ortaya koyup izleyiciyi hüsrana uğratmıyor. Üstelik tıpkı GORA’da, Pek Yakında’da olduğu gibi hem iyi karakteri hem de kötü karakteri canlandırıyor ve bunun da üstesinden başarıyla geliyor. Açıkçası ben onu kötü adam rollerinde ya da Av Mevsimi’nde olduğu gibi güldürüden uzak rollerde de oldukça başarılı buluyorum. Muhtemel ki, Cem Yılmaz da Şener Şen’inkine benzer bir ilerleme kaydedecek. Filmde İlber’i canlandıran Çetin Altay oldukça başarılı. Naif, şüpheci İlber gülümsetiyor. Tayanç Pakça rolünde izlediğimiz Yosi Mizrahi hakikaten filmin komik karakterlerinden biri. Cem Yılmaz çok yerinde eleştiriler getirmiş karakter üzerinden. Veronica rolünde izlediğimiz Irina Ivkına filmde canlandırdığı karaktere tip olarak uyuyor. Ama oyunculuk anlamında daha çok yolunun olduğunu söylemek zorundayım. Cem Yılmaz’ın ağabeyi Can Yılmaz hım hım esnaf İsmail tiplemesiyle başarılı bir oyunculuk koyuyor ortaya. Zafer Algöz’ün canlandırdığı Komutan Kenan oldukça renkli bir kişilik ve filmin akışını değiştirecek kadar güçlü. Deneyimli oyuncu Algöz de yine çok iyi bir performans sergilemiş.

Filmin müzikleri de türüne uygun. Neşeli, keyifli şarkılar, müzikler var. Özellikle takip sahnelerinde Bond filmlerini aratmayacak müzikler dikkat çekici. Bu yanıyla da film fena değil.


Kısaca Ali Baba ve Yedi Cüceler bütün absürtlükleri ve eklektik yapısıyla ilginç bir film ama Cem Yılmaz’ın en eğlenceli filmi değil. Meraklısı kaçırmayacaktır zaten. Meraklısı olmayan da filme bir şans verebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder